BİR BİLİM İNSANININ ARDINDAN
Mehmet Nuri Nas, İdil’in yetiştirdiği bir bilim insanıydı. Kendisi okulda bizden bir iki dönem sonra geliyordu. Gercüş’te ilköğreniminin birkaç yılını okuduktan sonra İdil Yatılı Bölge Okulunda ortaokulda okudu. Sonra Edirne’de lise öğrenimini tamamladı. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesini kazandı. Maddi imkânsızlıklarla geçen bir öğrencilik hayatının ardından mezun oldu. Bir süre işsiz kaldı. Ama hepimiz böyle zeki bir insanın işsiz kalmasından rahatsızdık.
- 1969 doğumluydu. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden derece ile mezun oldu. Şırnak Üniversitesinin internet sayfasında kendisinin özgeçmişi ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır: “1995 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak göreve başladı. 1996 yılında lisansüstü eğitim için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. University of Nebraska- Lincoln, Institute of Agriculture and Natural Resources, Department of Horticulture and Forestry’de lisansüstü eğitimine başladı. 1998 yılında yüksek lisans ve 2002 yılında doktora eğitimini tarımsal biyoteknoloji konusunda tamamladı. Kendi ileri sürdüğü ve literatüre “Nas Ortam Geliştirme Hipotezi” adıyla geçen bir hipotezi doktora tezinin konusu yaparak, yüz yıllık bir bilimsel probleme çözüm önerisi sundu. Amerika'da doktora çalışmalarından dolayı “2000 – 2001 Lisansüstü Öğrenci Araştırma Ödülüne (Nebraska Statewide Graduate Student Research Award)” layık görüldü. 2002 yılında Türkiye’ye döndü ve KSÜ Ziraat Fakültesi’nde Dr. Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. 2004 yılında Yardımcı Doçent, 2006 yılında Doçent ve 2011 yılında Profesör oldu.”
Bizim deyişimizle Nuri, hiçbir zaman kendini, özbenliğini, kültürünü kaybetmedi. İslami bir fikriyata ve müktesebata sahipti. Kendi memleketi için hizmet edecek bir makamdaydı. Rektördü ama halka üstten bakan biri değildi. Köylünün yanında bir köylü olarak dururdu.
Şırnak Üniversitesini Ali Akmaz Hocadan devralmıştı. Kendisince projeleri vardı. Bu projelerin yürütülmesi için, hendeklerin kazıldığı o travma zamanlarında dahi, Cudi Dağı eteklerinde çalıştı. Köylüler kendi Rektörlerini böyle dağ başında çalışır görünce, hayretlerini dile getiriyorlardı.
Allah’a şükürler olsun ki onu hizmet makamında gördük. Rektör olmuştu. Tam da düşündüklerini icraata geçirme fırsatını yakalamıştı ki, birden bire gelen kalp krizi hepimizi derinden üzdü. Maalesef kurtarılamamıştı. 23 Temmuz 2017 günü sosyal medyadan vefatını duymuştum. Tabi Allah’ın vaadi haktır ama ecelin birazcık erken geldiği kanaatindeydim.
Şırnak Üniversitesi, bilim dünyası, akademisyenler, Türkiye bilim adamları çok önemli bir kişiliği kaybettiler. Çünkü Nuri Hoca’nın yapacağı çok işi vardı. Şırnak’a daha çok akademisyen kazandıracaktı. Üniversite bünyesinde kuracağı yeni bölümler tasarlıyordu. Yarım kalan bir hayat, yarım kalan projeleri vardı.
2013’te kurulan Ziraat Fakültesi dekanı olarak yayımladığı mesajda ulaşmak istediği hedefi de vurgulamıştı: “Fakültemiz Türkiye, Irak ve Suriye sınırına yakın, kara ve hava yoluyla ulaşımı kolay ve bütün Orta Doğu ülkelerine hitap eden coğrafik bir noktada bulunmaktadır. Fakültemizin binaları ve araştırma-uygulama alanları için tahsis edilmiş olan 2500 dönümlük arazi Şerafettin Elçi Havalimanına 10 km ve Cizre’ye yaklaşık 22 km mesafededir. Fakültemiz; ekonomik sebeplerden dolayı uzak şehirlere gidemeyen ve yükseköğrenimden mahrum kalan yakın il ve ilçelerdeki öğrenciler kadar, bölgemize sınır olan ülkelerin öğrencileri için de bir fırsat ve cazibe merkezi haline gelecektir. Başta Irak ve Suriye olmak üzere bölgeye yakın ülkelerden fakülteye lisans ve lisansüstü eğitim için gelecek öğrenciler bölge ülkeleriyle olan manevi bağlarımızın daha da kuvvetlenmesine katkı sunacaktır.”
İnşallah Şırnak Üniversitesinin yeni Rektörü bu projeleri tamamlama gayretinde bulunur.
İlçemizin yetiştirdiği Nuri Hoca’mıza, vefatının ikinci yılında Allah’tan rahmet diliyorum.
Güncelleme Tarihi: 24 Temmuz 2019, 19:39
Bölgemizin yetiştirdiği mütevazi,büyük bilge ve bilim adamıydı.Ruhu şad olsun.Mekanı cennet olur inşAllah.