İdil, Siyaset tarihinden bir ilki yaşıyor. Yaşanan ilk bize, ilçe halkına, büyük bir ders verecek cinste gelişmeler sergileyerek ilerliyor. Bu dersi işlerken, ilerleyen süreçten, müthiş şeyler öğreniyorsunuz. Derste, insanlık, sorumluk, dürstlük, Süryanilik, İdillik, Allah korkusunu, dersin ünitelerinde görmek imkansız. Gördüğümüz tek şey, yalan, kaypaklık, iki yüzlülük ve dahasını ne ararsınız var. Bu durumu İdil'de yaratanların sayısı beşi geçmiyor. Be beşe yüzlerce kişi inanmış durumda.Çıkardığı belayla binlerce kişi uğraşıyor, kimse  işin inceliğinin farkında değil. Mesele, Belediyenin vatandaşa yaptığı hizmete ilişkin değildir, yada belediyeden istenen bir işle ilgili değildir, mesele ferdi olduğunu bilmenizi isterim. Ama İdil ilçesi, Süryani milleti, Belediye hizmeti, halka hizmet sektörünün beşten büyük olduğunu görmek gerekir. Bu görseli unutmuşuz, yalanların arkasından gidiyoruz. Beş kişinin kurduğu tezgahı, yerel yönetimler bile çözemiyor. Çok haklı olduklarından dolayı değil, çok kirli oldukların dolayı çözemiyorlar bu çatışmayı. Doğru ve yanlışın birbirine karıştığı bir dönemdeyiz. Allah yardımcımız olsun.

DEM Parti bize bunu niye yaptınız ?

DEM Parti, meselenin aslına bakılırsa, İdil halkına büyük bir hizmet yaptığını görüyorsunuz. Neden? Süryani halkına yaptıklarımız adına bir idia olunca, insan oğlu kendini hep suçlu hissederek yaşıyordu. Dem parti idilileri bu suçlu psikolojiden kurtararak, İdil Belediye Başkanlığını Süryani hemşehrimiz, bir bayana verince, hele şükür dedik, rahatladık, yapılan hoşgörü davranışına sevindik, Süryanilere karşı borcumuzu ödedik dediğimiz anda, beşli çete ortaya çıktı. Vay efendim, DEM partiye hitaben, bize sormadan nasıl Türkan'ı seçersiniz, biz Süryaniler varken... diyen tavırlar sergilenmeye başladılar. O gün bu gündür boş durmadılar. Süryani söylemler beş kişinin dilinde kıymete binmedimi? Türkan'ın Aday olması Süryanilerde farkındanlık yaratmadımı? Kendilerine geldiler. Varlıklarını hissetiler, kendilerini yokladılar.Var olmak için kavgaya başladılar. Yaşananlara bakılırsa, işimiz görüldü derken, Dem partisi bize iş çıkarmış bir pozisyona döndü. İdil'deki Süryanlerini konuşturmaya başladı. İş mahalle kavgasına dönüşmüş durumda. Menfaat odaklı düşündükleri için beşliyi durdurmak imkansız hale geldi. Biz Süryanilere borcumuzu ödeyelim derken, borçlu çıktık. Bu kavgada, İdil zarar görüyor. Süryani Belediye Başkanı, bizimde belediye başkanımız, yanlız sizin değil, burada yaşayan herkesin başkanı, sizin kavganızı seyir edecek değiliz. Bu davranışları, kabul etmiyoruz, hizmet istiyoruz. Bize niye bunu yapıyorsunuz İdilli Süryaniler, söyleyebilirmisiniz, varmı bir açıklaması? İdil'de bu kadar sorun varken, şimdi bunların sırasımıydı. Şimdi sizin kavganızı mı dinleyeceğiz. Elbette hayır, çünkü kent konseyi, İdil halkı olarak herşeyin farkındayız. Kimin haklı, kimin haksız olduğunu bildiğimizi unutmayın, onun için Avrupa Süryanileri boşuna dolduruşa getiriyorsunuz, yalan, yanlış bilgiler veriyorsunuz. Onları inandırdık, işimiz tamamdır derken, ilişkilerde çok açık veriyorsunuz, unutmayın, çabanız para etmeyecektir.

Türkan Kayır sicili hepsinden daha temiz

Belediye Başkanı Türkan Kayır'ın sicili, kendisi ile mücadele eden kişilerin sicilinden daha temiz. Türkan'ın Adliyede, yargılanan bir dosyası bile yok. Kimsenin arazisini gasp etmemiş, sahte vekalet kullanarak, kimsenin arazisi üzerine almamış, Türkan'ın toprakla bir sorunu yok. Kilisenin arazilerini üzerine almamış, dükkanların kiralarına göz dikmemiş, bir Süryani bulamazsınız desinki, Türkan Başkan bizim araziyi sahte vekaletle üzerine aldı desin, siti sene birini arasanız bulamazsınız. Bir kedisi bile yok. Dalevere yapanlar Türkan'a sataşanlardır. Adliye gidin bakın, bu şahıslardan kaç kişinin sahte evraktan dosyaları işlem görüyor, bunlardan kaç kiş davacıdır. Bu kişiler DEM partiye belediye başkan adaylığı için başvuruda bulunamazdı. Neden ? Süryaniler ayağa kalkarak tepki verirlerdi. Neden? Önce haklarımızı, alın onlardan derlerdi. DEM parti adaylık sürecinde, sahtekarlık,  insanlarla yaşanan arazi davalarından dolayı dosyalarını iade edecekti. Şimdi ne deseler iyidir, efendim bize Belediye başkan adaylığı teklifi geldi, biz kabul etmedik, nah kabul etmediniz. Kapıdan içeri giremediniz. Dem parti bizede sorsaydı bizde Türkan Kayır aday olmasını istemezdik. Çünkü Süryanileri, sokağı, halkı, arazi davaları tanımıyordu Türkan Kayır. Bizi tanıyan biri lazımdı.Ben olsaydım Lahdo Sağ'ı belediye başkanı adayı gösterirdim. Lahdo idil'in omurgasını biliyordu. Kimin kıçında kaç kıl var Lahdo Sağ biliyordu. Bildiği için fitnenın yüzde seksanı biterdi. Aynı zamanda aydın bir insan, ufku geniş, feraseti güçlüdür. Süryanilerin tamamını biliyor, kimliklerini, yaşayışlarını, biliyordu. Gerçi Lahdo Sağ Belediye Başkanı olsaydı, beşli çete onada karşı çıkardı. olsun İdil kazanmış olurdu. Lahdo Sağ'ın yanında herkesin arşivi var, konuşamazlardı. Türkan Kayır bayan olduğu için, yanlız olunca saldırıya açık hale gelmiş, sorun olmuş durumda. Türkan'ın aklı var, tek eksiği, onunla sataşanlarla ilgili fazla bilgisi yok.Arazileri, sahte evraklar düzenleyerek kaptığınız gibi, sahte kavgalar üreterek, yalanlar söyleyerek, ortamı kaosa çevirerek, gündemi kendi kontrolünüzde getiriyorsunuz. Sosyal ilişkide kaza geçirdiğinizi unutmayın, tedaviye ihtiyacınız var, ihtiyacımız var.

Gerçeği söyleyemiyorlar

İdil'li Süryanilerle birlikte bazı kişiler gerçek gayelerini halka söyliyemiyorlar, Türkan Başkan çıkarlarına dokunduğundan dolayı taşıdıkları aciziyeti ifade etmiyorlar, bireysel çıkarları için belediyede teşebüste bulundukları, işleri rast gitmeyince, başkanı kötülediklerini söylemiyorlar. Bu sebepten dolayı kıyameti kopardıklarını belirtmiyorlar. Rast gitmeyen işlerini gerçeğini vatandaşa anlatmayınca, başkanlık sektörüne saldırmak zorunda kalıyorlar. Beşli süryanilerin, ya evlerin ruhsatları yok, yada sokağı gasp etmiş, derken bir çok kişi gibi onlarında sorunları var. Belediye bu sorunlara el atınca kıyamet koptu. Bunlarda Başkan Türkan Kayırı şikayete başladılar. Yeni evini, sosyal hayatını, Adliye ye şikayet etiler. Kadın yalnız oluncada tamamıyla üzerine çulandılar. Meryem Ana kilisesinde kamp kurdular, Avrupa'dan gelen süryanilere kilo kilo yalanlarla mesele anlatılar. Yanına gitmeyin, onunla konuşmayın, Süryani düşmanıdır, bizi perişan etti, şikayet ettik, kayyum gelecek, Cumhurbaşkanı ile çekilen fotoğrafı gösterirek, he diyerek.. ellerinde ne geldiyse yapıyorlar. Avrupa dan gelen Süryaniler, yalancılara inanarak, Avrupadaki ailelerini arayarak Türkan,türkan diyerek anlatmaya başladılar. Türkan ismi büyüdü büyüdü, Avrupa Süryanilerin içinde sorun oldu. Kimsenin tanımadığı Türkan korku filmi oldu, çıktı. Ama kimse Meryem Ana Kilsesinin misafirhanini duvarları niye küflenmiş, jeneratörü niye yok, kaleriförü niye yok demiyor. Tarihi kilisede niye papaz yok. Avrupadan gelen Süryanilere dedikodu yapacağınıza, Papaz bulalım denileceğine, mesele Türkan'dan açılıyor. Varsa yoksa Türkan Kayır dilerine dolandı kaldı. Bakalım Süryaniler ne zaman uyanacak. Cesaretini toplayarak, gerçeği görecekler. Bu anı beklemek gerek..

Sorun nasıl çözülür

Beşli çetenin dosyaları, talep etikleri işleri detayları ile bellidir. Talepleri kanunsuzdur. Dediğim yapılsaydı, istenilen işler kanusuz olmasına rağmen onaylarına izin verirdim. Ön yargıları ortadan kalkardı. Çünkü bu ekip kanunsuz işler istiyor, bunların derdi halka hizmet değil. İdil halkı, Türkan başkanı tanımayınca, yalanlar hemen yosun tutuyor. Bütün olumsuzluklar kendisine kalıyor, bu durumda kendisine acı veriyor. Halk, Türkan Başkana ulaşmak istiyor, her kesim ulaşmayınca, anlatılan dedikodulara kalan Türkan, kötü tanınmış oluyor. Bunun çözümü tanışmaktır, göz göze gelmektir. Samimileşmektir. Daha çok halkla bir araya gelmeli, halkın talebini dinlemeli. Bu iletişim, kendisini çok güçlü kılacağı gibi, halkın kendisini tanıma fırsatını yakalamış olacak. Hâlk kenidisini tanıyınca seveceği gibi destek vererek arkasında duracak. Bu tür kavgalar belediyenin hizmet yapmasını engellediği gibi DEM partinin prestijini düşürdüğünü belirtmek isterim.