Basus Kilisesini Rahibi Fadi Gövergis Kutsal Meşe Ağacı ile Kilisesinin öyküsünü şu ifadelerle dile getiriyor: “Kilise M. S. 388 yılında yapılmış. Çok ilginç bir hikayesi var. M. S. 360-364 Pers Kralı büyük bir güçle Romalılara karşı savaş açar ve savaşı kazandıktan sonra Nusaybin’den Dargeçit ( Beth Qarboye ), Azakh-İdil ve Garzan’a kadar olan bölge Perslerin eline geçer. Kayı ve etrafını Kral kardeşi Abuzard’da teslim eder. Abuzard Fil ( Bereketli ) Şehrine yerleşir. Bu arada Abuzard’ın ikiz çocukları olur. Biri kız biri erkek. Erkeğe Basus, kıza da Şuşan isimleri verilir. Bu çocuklar Hırıstiyan olan bir öğretmene eğitmek üzere verilir. Bu arada baba Pers’e ( İran ) ateşe tapmak üzere gider ve dokuz ay sonra ancak dönebilir.
Çocukların babaları Abuzard; Şobur Kralın emrini tamamlayarak Fil’e döner çocuklarını bir baba şevkatı ile bağrına basar. Bu arada Put Bayramı yaklaşır. Put Bayramı geldiğinde çocuklarına haydi gidip putlarımıza ibadet edelim deyince çocuklar babalarının bu isteğini kabul etmez ve gitmeyi red ederler. Abuzard olup bitenleri araştırır. Durumu anladığında adeta çılgına döner! Kılıcını çeker ve tüm öfke ve kiniyle üzerlerine saldırır. Öğretmenleri Stefanos ve çocuklar Rahib’in bulunduğu Cehennem Deresindeki mağaraya doğru kaçmaya başlarlar. Şehrin çıkışında ( Fil ) Abuzard Öğretmen Stefanos’u yakalar ve kılıcıyla adeta doğrar! İkiz çocukların peşine düşer Mort Şuşan’ı Cehennem Deresinin ortasında yakalar ve hala orda mevcut olan bir kayanın üzerinde başını keser. Bu arada Mor Basus mağaradaki ( Cehennem Deresi ) Rahibin yanına varır. Abuzard Rahip Mor Lungino’ya yetiştiğinde sorgusuz sualsiz onu da katl eder. Bu arada Mor Basus Mağaranın bulunduğu vadinin karşı tepesine kadar kaçmayı başarır. Yani halihazırda ki Mor Basus Kilisesinin bulunduğu yere varır ama babası ona yetişir. Mor Basus artık kurtulamayacağını anlayınca yere çömelir ve ellerini havaya kaldırarak dua eder. Bu arada babası yetişir ve onu da kılıcıyla öldürür. Günlerden Cuma.11 Mayıs M.S.379 Ve öldürüldüğü yerde bir Kilise inşa edilir adı da Mor Basus olarak konulur. Her 11 Mayıs’ta Süryaniler Mor Basus Kilisesine gelir ziyaret ederler. Kilisenin ibadethane olarak kullanılan yerin karşısında ki duvara bitişiktir Mor Basus’un mezarı. Her gelen ziyaretçi mezarı ziyaret eder. Kutsal Meşe ağacı Kayı Köyün’den bir km kuzey tarafındadır. Deviya Fadıl da Kiliseden bir km kuzey tarafındadır. Deviya Fadıl’ın ilginç bir hikayesi vardır. Baba Abuzard ve askerleri Deviya Fadıl’ın şimdiki yerde Mor Basus’a yetişir ve kılıcı çocuğa sallar çocuk savunma amaçlı iki elini siper eder kılıç iki elini de keser ve ilk kanı ağacın yetiştiği yere akar. Mor Basus kaçmaya devam eder ve Kilisenin bulunduğu yerde yere yığılır askerler yetişir ve öldürülür. Deviya Fadıl’ın aynı kalınlıkta ve aynı boyda elli adet dalı vardır. Hiçbir dalın boyu diğer hiçbir dalı geçmiyor. Koyu bir meşe ağacı türündendir. Yaprakları sanki tıraş edilmiş vaziyette aynı mesafededir. Yaprakları müsavi ve aynı hizadadır. Çok ilginçtir etrafında diğer hiçbir ağaç ta yoktur. O koca düzlükte tek başınadır. M. S. 388 yılından beri hep kendisini yenileyen bir ağaçtır. Bölge tarafından kutsallığı bilindiği için hiç kimse tarafından zarar verilmemiştir.
Yöre halkı ağaca Dewiya Fadıl olarak ifade ederler.
Çok güzel, kültür kokan bir yazı. Lakin bu tip yazıların devam etmesi, devamlılığını biz okuyucular olarak bekleriz. Okuyucu memleketinin kültürünü öğrenmesi gerekir. Teşekkür ederiz İdil Haber..