İdil halkı ilk defa bu kadar çaresiz kalıyordu. Şırnak Üniversitesi sanatosu karar almıştı, İdil Ziraat Fakültesini Şırnak kampüsüne taşıyacaktı. Karara karşı duracak hiç bir gücümüz yoktu. Derdimizi kime anlatacağımızı, kime neyi söyleyeciğimizi bilmiyorduk, kara kara düşünüyorduk. Bildiklerimizi unutmuştuk. Şok olmuştuk..olanları yorumlayamıyorduk. Bu konuda çok yorulduğumuz için enerjimiz tükenmişti. Çünkü daha önceleri herkese Ziraat Fakültesinin durumunu anlatmıştık, defalarca anlatmıştık, herkes dinlemişti ve Ziraat Fakültesi İdil'de kalmıştı. Olayın kapandığını düşünmüştük. Rahatlamıştık. Kenidimizi özelimize bırakmıştık. Herkes işine dağılmışken, sanato kararı içimize bir bomba gibi düştü, ve patladı. Her birimiz bir yerlere savrulduk. Kaldığımız yerde acı çekiyorduk..
Bu acı, bu şiddet, yaşanan şok aslından benliğimize uyarı gönderiyordu. Öz güvenimizi yokluyordu. Biz farkında değildik. Biz bitmiştik, neyin farkına varacaktık ki. Biraz zaman geçince kendimize geldik.. Önce bakıştık...sonra iletişim ağına geçtik. Çalışmaya başladık.
Elimizde ne bir Milletvekili, ne de üst düzey bir bürokat, ne de Rektör hocanın korkacağı şiddet vardı. Sadece elimizde önce Allah, sonra haklı davamız, birde 'Ben' vardı.
Bu 'Ben' Sosyal medya hesabında kuluçkaya yattı. Çalışmaya başladı. Ertesi akşam Öğretmen evinde bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya katılanlar ise çok ilginç bir görüntü veriyordu. AK Parti, Yeniden Refah partisi, DEVA partisi, HÜDA PAR, İYİ Parti ilçe başkanları, Esnaf Sanatkar Odası, Ziraat Odası, İdil 1937 Spor kulübü, Kanat Önderleri, Muhtarlar, Eğitimciler, Çarşı esnafı vardı. Herkes gergin bir ruh haliyle birbirine bakıyordu. Beliki sadece içindeki enerjiye güveniyorlardı. Herkes mensubu olduğu düşüncenin elbisesini çıkarmış, üstlerine haber vermeden bir masa etrafında toplanmıştı. 'Ben' bu davada varım diyordu. Toplantıda ilk atakı gerçekleştirdiler. Yarın Basın açıklaması yapacaklardı. Kalktılar..
H.Halef İnan, H. Nuri Genç, İkbal Haznedaroğlu, Abdulkadir Balica, Eyüphan Abay'da guruba katılarak, bütün sisyasi parti ve STK temsilcileri, 'Fakülteme Dokunma' pankartı önlerine tutarak Ahmet Yağan basın açıklamasını yaparak eylemin başladığını duyuruyordu. Basın açıklaması gerçekleşti. Gurup dağılmadan Ak parti ilçe Başkanı Murat Ay, Halef İnan, Gaziler'de guruba katılarak Ziraat Fakültesine kadar yürüyüşe geçtiler. Fakültenin girişine 'Fakülteme Dokunma' oturma eylemine geçerek, 'Biz' ruhuna yatay geçerek direnişe başladılar. Duygusaldılar. Heyecanlıydılar. Ama top yekün mücadele içindeydiler. İdil'de olmayan İdil'lilerde eyleme destek vererek kararlık dahada artıyordu. Öz güvenden gelen bu mücadele sağlam ve kararlı gözüküyordu. Haznedar otelinde yapılan istişare toplantılar öz güven tazeliyordu. Bu işten dönüş gözükmüyordu. Nöbete verilen destek gün geçtikçe büyüyordu. Rektör hoca kişisel hesabında fakültenin taşınma gerekçelerini açıklıyordu. Gerekçelerin tutulacak bir tarafı yoktu. Bu bizi dahada cesaretlendirdi. Başkan Ahmet Yağan zaman kaybedmeden hemen cevab veriyordu. Rektör hoca bir açıklama daha yapınca, Ahmet Yağan yine cevap verince Fakülteme Dokunma eylemi ulusal ve yerel Medya ya düşerek sesini duyurmayı başardı.Eylemimiz 'Biz' yatay geçişinden 'İdil' lilerin' eylemine geçti.
Gaziantep İdil'li Milletvekil Şehzade Demir mevzuyu TBMM gündeme taşıyınca güvenimiz dahada arttı. Şırnak İl Kordinasyonu Konya Milletvekili nöbet yerini ziyaret etti. Komisyonu dinledi. Halk rahat konuştu, kararlı olduğunu anlattı. İl Başkanı halkın kararlığı görünce Fakültenin taşınmanın mümkün olmayacağını anladı. Bu görüşünü Şırnak Valisi ile paylaştı. Vali bey konuyu çalışmaya başladı. Deva Partisi Mersin Milletvekilli, HDP Şırnak Milletvekilleri, Şırnak Barosu, Mardin Eczacılar Odası, STK temsilcileri nöbet yerini ziyaret ederek İdil'lilere destek verdiler. Şırnak HDP Milletvekilleri Mecliste basın açıklaması yaparak İdil'lilerin haklı sesini ikinci kez duyuruyorlardı. Fakülteme dokunma giderek destek buluyordu. Sesini duyurmayı başarmıştı. Ben mücadellesi kazanmaya çok yakındı. İdil'liler çok oluyordu.
Evet beklenen an gelmişti. Şırnak Valisi Cevdat Atay, Şırnak Ak Parti Milletvekilli Aslan Tatar, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri, Kaymakam Refik Özsoy İdil halkı ile Belediye konferans salonunda bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının neticesinde verilen karar İdil Ziraat Fakültesi İdil'de kalacağı yönündeydi. Çok duygusal bir andı. Zafer İdil halkına ait olduğuna kimsenin şuphesi olmasın. Aslan Tatar Fakültenin İdil'de kalacağını resmen açıklıyordu.
Yanlız bu organik gücü dağıtmayalım, biz kere gücümüzü test ettik, enerjisini gördük. Ne yapabildiğine şahit olduk. Bu gücü resmi hale getirerek İdil'e sahip çıkmada kullanalım. Suyunu, bozuk caddesini, fakültesini daha bir çok yatarımını, sosyal hayatını sorgulasın. Korusun. Yaşatsın.
Onun için zaman geçirmeden Kent Konseyini kuralım. Daha güçlü olacağız. Siz buna şahid oldunuz. Çekinmeyin, ya Allah, ya bismillah, deyip başlayalım.
İdil kazanacak.
Kent konseyini kuralım arkadaşlar!
- 09 Eylül 2023, 23:01
- 786
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Cemal Nas - 1 yıl Önce
Sn .A.Rahman Nas yazılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.Dediğiniz gibi her konuda İdil ilçemize sahip çıkmamiz lazım.Çünkü İdil 'in Toz , dumanını bizler İdil halkı yutuyoruz.
abdulmecit nas - 1 yıl Önce
Kesinlikle ziraat fakültesi idil de kalmalı hiçbir gerekçeyle kabul edilemez aslında Cizre beşyüz yataklı hastahane ikizce ye götürmekle bu cesareti buldular Cizre de şuan idil de oluşan ruh oluşmadı ayrıca Şırnak Taki ekilen ziraat potansiyeli İdil’e kıyaslanamaz yarın Cizre barajı faliyetinden idil ve Cizre tarımsal araziler olacak Prof olan bir şahsiyet bunu ön görmediyse insan özülmezmi idil ve idil ve idilileri haklı davalarını destekliyorum millet vekilimiz de bu konuda çok hassas ve çok kararlı ve ayrıca sizleri de tebrik ediyorum her zaman haklı mücadelenin sonu başarı ve mutlu sondur selam sevgilerimle Şırnak Dsyb il başkanı
Allah'ın izni ile bu bir başlangıç oldu. Bundan böyle genel sorunlarda birlik ve beraberliğimiz devam edecek.