Bayram'dan önce Ramazan Bayramını bir köyde geçirme fikrini Emin Bozkuş Hoca'ya açtım. Fikrini paylaştıktan sonra karar verdik. Bayram günü İlçe merkezine bağlı 40 kilometre mesafede bulunan Bozkır köyüne gidececektik. Bayram günü Daskan köyünde olacaktık. Köylülerle birlikte bayram namazı kıllacaktık, ev ev dolaşıp bayram kutlaması yapacaktık. Merak ediyorduk.Köyde bayram gelenekleri  hala devam ediyor mu ? Çocuklar bayram da ev ev dolaşıyor mu? Benzeri  bayram meraklarımız vardı. O anı görmek için yola çıktık.

İlçe merkezinden saat 4.45'te çıktık. Petrol ofisine yakıt almak için uğradık, iki korne çaldık kimse gelmeyince yolumuza devam ettik. İlçe merkezi sesiz ve sakindi. Herkes uyuyordu. İmamların " Alahu ekber, Alahu ekber " sesi İdil'in semalarında yayılıyordu. Bu vakite tek tük insan camiye gidiyordu. İdil'den çıktık, aracımızla seyir halindeyiz. Karayolu sakin. Sadece ham petrol taşıyan Tankerler trafikte var. Emin hocaya tankerlerin bu saate neden trafikte olduğunu sordum. Bilmediğini söyleyince, Cudi ve Dirsekli köyünden ham petrol taşıdıklarını söylediğimde Öğündük köyünü geçtik. "Öylemi deyince Karalar Beldesine giriş yapıyorduk, karayolunu hayvanlar kesmiş, çobanın sigarısı ağzında yolu açmaya çalışıyordu. Emin hoca çobanın sigarısını görünce "Bugün bayram olduğu beli oluyor" diyerek araç hızını düşürdü. Yol açılınca, yolumuza devam ettik. Gün güzeldi. Güneş çıkmış, ilk gördüğü yerleri aydınlatıyordu. Basıbirini yoluna girdik. Sağımızda,solumuzda üzüm bağları vardı, yokuştan yukarı çıktık. Basbirin köyünü geçtik, yemyeşil meşe ormanı her tarafı kaplamış. Yolumuza devam etik.

Kısa süre sonra köye giriş yaptık. Okulları geçtik. Köyün içindeki yolldan yukarıya doğru çıkıyoruz. Köyün camisi köyün tepesinde yer alıyordu. İlkin camiye gidecektik. Köyün içinde aracımızla ilerlerken çocukların guruplar halinde bayram kutlaması için ev ev dolaşmaya başladığını gördük. Sürüler köyü terk ediyordu. "Alahu ekber, Alahu ekber" selası köyden yükselen tek sesti. Bizde araçla bu sesi takip ediyorduk. Köylüler camiye gitmek için evlerinden çıkıyordu. Camiye yaklaşanlar sigarasından son nefesi çektikten sonra sigarasını yere atıp ayakları ile ezdikten sonra caminin avlusundan içeri giriyorlardı. Aracımızı camiye yakın bir yere park ettik. Cadde'den camiye yürüyerek indik. Camiye arkada yönden, demir merdivenden çıktık. Camiye giriş yaptık. Emin hoca abdest alan amcaya selam verdi, hal hatırını sordu. Bana dönerek amcayı tanıdığını söyedi. Camiye girdik.On kişi vardı. İmam selayı okumaya devam ediyordu. Bizde oturduk.

İmam selayı bitirdikten sonra, cemata bayram namazının niyetini nasıl alacağını açıkladıktan sonra kamet getirdi. Ayağa kalktık. Bayram namazına niyet ederek Alahu ekber dedik. Bayram namazı bitirdikten sonra imam hutbeyi okumaya başladı. Ön safada oturuyordum. Arkaya baktım; maşallah camii dolmuştu. İmam hutbeyi bitirdikten sonra, cemaat imamla bayramlaşmaya başladı.Cemaat camide saf tutmuş, tesbih olmuştu, birbiriyle bayramlaşıyordu. Bizde bayramlaşma törenine katılarak, köylülerin bayramını kutladık. Tesbihin başı İmam duayı okuduktan sonra camiden dışarı çıktık.Caminin önünde bulunan damda toplandık. Herkes birer sigara yaktı. Bize, hoş geldiniz diyerek elini uzatılar. Bizde " hoş bulduk " diyerek elerini sıktık. Gelecek parti ilçe Başkanı Hamit Aslan bizimle ilgilendi. Köyde vefat  eden insanların aileleri olduğunu söyledi, bu ailelerin bayramına toplu gideceklerini söyledikten sonra bizi kahvaltıya beklediğini ifade etti. Bizde caminin etrafında bulunan evlerin bayramını kutlayarak Hamit'in evine doğru ilerledik. Çocuklar guruplar halinde ev ev dolaşarak bayram kutlamasına devam ediyorlar. Yaşlılar kapının eşiğinde oturmuş gelen çocuklara yumruk yumruk şeker veriyor. Her Çocuğun elinde en az iki torba bulunuyor. Torbalarını doldurmak için ev ev dolaşıyorlardı.

Hamit Aslan'la bir araya geldik, evine gittik. Evin bayramını kutladıktan sonra misafir odasına geçtik. Oturduk. Ev eski, taş yapıydı. Güzeldi. Başkan evin hanıma seslendi. Kahvaltıyı hazırlamalarını söyledi. Evin hanımı tamam dedikten sonra mutfağa geçip hazırlıklara başladı. Kahvaltı hazırlanırken sohbete başladık. İstanbul'da çalışan Daskanlılar bayram için köye geldiklerini belirtiler. Ali, köyün nufüsünün 500'ü geçtiğini, okulun 1983'te açıldığını söylediğinde kahvaltı için yer sofrası kuruluyordu. Haşlama, kahvaltılıklar; Bal,peynir,zeytin,yoğurt,tereyağı, domates,biber,salatalık vs. sofrada dizildikten sonra kahvaltıya geçtik. Bayram sabahları haşlama pilav yemeği vermek bayram geleneğiydi, köyde hala devam ettiği söylendi. Çocukların hala guruplar halinde bayramda ev ev dolaşma geleneğide devam ettiğini gördük. Kahvaltıyı yaparken, başka köylülerde bayram kutlamasına Hamit Başkan'a geldiler. Başkan onlarıda kahvaltıya davet etti. Sofraya oturdular. Onlar içinde haşlama ve takviye kahvaltı getirildi. Kahvaltıyı yerken sohbetimize devam ediyoruz.

Köyde yaşayan insanların dışardaki sosyal hayattan beslendiklerine şahit oluyoruz. Köyde yaşıyorlar ama gelişmeye ve üretmeye kapalı değiler. Sosyal hayatta ve İletişimde sürekli üretiklerini gördük. Ali, İskender, Seyit İbrahim sohbetimize, bayram günümüze renk katılar. Cıvatın renkli yüzü oldular. Seyit İbrahim 65 yaşında bir Daskanlı, İstanbul Zeytinburnu'da yaşıyor. Bayram için köye gelenlerden. Haşlamayı red ederek farklı olduğunu hemen gösterdi. Bana kahvaltılık getirin dedi. Ayrı bir kahvaltı hazırlandı. Kahvaltı getirildi. Önüne konuldu.Seyit kahavaltını yerken  sağdan oturan Ali'den, karşıdan oturan İskenderden gelen espirelere güçlü bir savunmayla karşı koyayarak kahvaltını yemeye devam ediyordu. Beliki Seyit'in başında geçen güzel anılar var. Ali, İskender bu anıları kurcalarken Seyit  tatlı sert tepkiler vererek hem savunma yapıyor hem saldırıya devam ediyordu. Tepkilerinde dozajı kaçırdığında Hamit Başkana bakarak kendini ferinliyordu. İskenderi'de geçmişi ile tehdit etmeyide ihmal etmiyordu. Rakipleri güçlüydü, kendisi yanlızdı bu bayramda, ama kendisinin ne kadar sevildiği de beli oluyordu. Bu çekişme sevgidendi, bayrama özeldi. Bizde bayram sevinci yaşayarak köylülerle birlikte olduk. Bu tatlı sohbeti yaşadık.

Kavaltıdan sonra köylülerle tek tek tokalaştıktan sonra ayrıldık. Karalar Beldesinde Hasan Turgut abeye geçmiş olsun ziyarettinde bulunduktan sonra İdil'de ki bayram protokolüne katılmak için idil'e vardık.