Belediyeler, takdir hakkıyla, yıl sonunda, sözleşmeli personelin işine son veremez
Belediyelerin sadece takdir haklarını gerekçe göstererek sözleşmeli personelin sözleşmesini fesih etmesi mümkün değildir. Bu türden tüm işlemler yargıdan dönecektir.
İdareler sözleşmeyi keyfi olarak feshedemez.
Sitemize gelen maillerde, son zamanlarda bazı belediyelerde sözleşmeli personele tebligat yapıldığı, "sene sonu sözleşmeniz yenilenmeyecektir" minvalinde yazılılar gönderildiği, personelin aşırı tedirgin olduğu, bu olay karşısında nasıl davranmaları gerektiği hususunda talepler gelmektedir.
657 sayılı Kanunun 4/B maddesine tabi çalışan sözleşmeli personelin hangi hallerde sözleşmeleri fesih edileceği açıkça düzenlenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununda yer alan atıf nedeniyle bunlar hakkında da benzer hükümler uygulanacaktır.
6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sözleşmeli personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 6 ncı maddesinde açıkça düzenlenmiştir. İlgili hüküm şu şekildedir:
Personelin;
a) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması,
b) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
c) Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmemesi,
(...)
d) Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması,
e) Bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması,
f) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması, bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması,
Personel; kendi isteği ile bir ay önceden haber vermek koşuluyla veya Ek 1 inci maddenin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bendi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.
Hizmet sözleşmesi, ölüm ve 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan hallerde kendiliğinden sona erer."
Görüldüğü üzere Esasların ilgili maddesinde, kurumca sözleşmenin tek taraflı feshedilmesi halleri açıkça sayılmıştır. İdare sadece takdir hakkını kullanarak sözleşmeyi fesh edemez.
Danıştay 8 inci Daire E:2010/2 K:2010/00 sayılı ve 27/01/2010 tarihli kararında idarenin takdir yetkisine şu şekilde yer verilmiştir: "... İdarelerin idari işlem tesis ederken, eylemde bulunurken yararlandığı serbestiye takdir yetkisi denilir. Takdir yetkisi idareye bırakılan belli ölçüde karar alma özgürlüğüdür. Hukuken kabul edilebilir koşulların oluşumu halinde tanınmış bir serbestidir. Keyfi bir hareket olmayıp ancak hukuka uygun olarak kullanılabilir... Hukuk Devleti olmanın gereği, idarenin takdir yetkisine dayalı olarak tesis ettikleri bireysel ya da düzenleyici işlemlerin hukuken geçerli ve objektif bir sebebe dayanmasıdır. Takdir yetkisine dayalı işlemlerin hukukun belirlediği sınırların ve eşitlik kuralı gözetilerek kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygun şekilde, objektif makul ve geçerli neden ve gerekçelere dayalı olarak tesis edilmesi gerekir..."
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 11/05/1980 tarihinde kabul edilen İdari Takdir Yetkisinin Kullanılmasına İlişkin R(80)2 Sayılı Tavsiye Kararına Ek Takdir Yetkisinin Kullanılmasında Uygulanacak Temel İlkeler bölümünde,
"Takdir yetkisini kullanan bir idari makam;
(1) Yetkinin veriliş amacından başka amaç güdemez.
(2) Yalnızca olaya ilişkin öğeleri hesaba katarak nesnelliğe ve tarafsızlığa uyar.
(3) Hakkaniyete uymayan ayırımcılığı önleyerek yasa önünde eşitlik ilkesini gözetir.
(4) İşlemin amacıyla, kişilerin hakları, özgürlükleri veya menfaatleri üzerindeki olumsuz etkileri arasında uygun bir denge sağlar." ifadelerine yer verilmiştir.
Örneğin, idare sözleşmeyi fesih gerekçesi olarak "hizmetine ihtiyaç kalmamıştır" demiş ve bilahare geçici görevle personel almıştır. Mahkeme sözleşme fesh işlemini şu gerekçe ile iptal etmiştir: "Kurumda bir hekim kadrosu ihdas edilerek tam gün kadrolu hekim çalıştırılmaya başlanmış olması ve dava konusu işlemin tesisinden sonra kadrolu hekimden başka aynı görev için part-time olarak geçici görevlendirme suretiyle personel alınmış olması karşısında hizmetin ortadan kalktığından söz edilemeyeceğinden 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesine göre sözleşmeli olarak çalışan ve hizmetinde başarılı olmadığı yolunda bir tespit de bulunulmayan davacının kadroya geçirilmesi mümkün iken hizmetine ihtiyaç bulunmadığı nedeniyle sözleşmesinin feshine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında (Danıştay 12. Daire, E:1998/930, K:1999/631, T:20/4/1999)."