Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Şırnak Üniversitesi Rektörü, İlçe Kaymakamı'nında aralarında olduğu bir heyet Meryem Anakilisesini ziyaret etti. İdil Haber Köşe yazarı Lahdo Sağ, Seliba Tutuş, Musa pekiş, Pulus Togan kilisenin girişinde heyeti karşıladı.
Meryem Ana kilisesi nihayet kapılarını ziyaretlere açtı. İdil'in, Hristiyan aleminin, Süryani milletinin Tarih'i değerleri olan Meryem Ana Kilisesini, Timur Çeşmesi, Güneş Tapınağı'nın kapıları ziyaretlere kapalı olduğu için genelde gelen ziyaretçiler geri dönmek zorunda kalıyorlardı. Avrupa'dan İdil'e gelen heyet özelikle kilisenin kapılarının ziyaretlere açık olmasını talep ederken, talepe deng bir dönemde Cumhurbaşkanı Baş danışmanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Şırnak üniversittesi Rektörü Prof, Dr. M.Emin Erkan, İlçe Kaymakamı Belediye Başkan V. Refik Özsoy, Doç. Dr. İbrahim Baz, AK Parti ilçe Başkanı Murat Ay'ın da aralarında olduğu bir heyet Meryem Ana Kilisesi, Timur Çeşmesini, Güneş Tapınağını ziyaret etti. Heyeti kilise kapısında Lahdo Sağ, Musa pekiş, Seliba Tutuş, Pulus Togan karşıladı. Kilesiyi ziyaret eden heyet daha sonra Timur çeşmesini, Güneş Tapınağını ziyaret etti. Lahdao Sağ, ziyaretle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi." Meryem Ana Kilisesi, Timur Çeşmesi, Güneş Tapınağı Süryani milletimizin tarihi ve inanç değerleridir. Aynı zamanda ilçemizin tarihi eserleridir. İnsanların vatandaşların tarihi değerleri ziyaret etmeleri için imkanlar sunulması gerekir. Kilisenin, Timur çeşmesinin kapıları açık olması gerekir. Tarihlerini bilen personelin çalışması gerekir. Güneş tapınağının restore edilmesi gerekir. Kilisenin etrafında inşaa edilecek yapılara dikkat edilmesi gerekir, görsel kirlilik yaratılacak şekilde inşaatların yapılmasına izin verilmemesi lazım. Bu taleplerimizi ilçe kaymakamına ve yetkililere dile getirdik. Bugün kilisemizi ziyeret eden heyeti karşıladık, tarihi değerlerimizi ziyaret ettik. Güzel bir ziyaret oldu. Devamı gelmesi için güzel bir alt yapının hazırlanması lazım." dedi.
KASIM’ME EWDE
Eskiler ne güzel söylemişler can çıkar huy çıkmaz diye, herkesin yaratılışı ve huyu ne ise o yaratılış üzerinde hareket eder, davranışlar sergiler. “Bir dağın oynandığını duyarsanız “ İnan'ın. Bir kişinin huyunun değiştiğini duyarsanız inanmayın. Çünkü fıtratı özü genetiği budur.
En üstün olarak yaratılan insan fıtratındaki cevherin gereği, hakkı hakkikatı ve mutlu olmanın yollarını ararken, bazen yanlış şeylerin kucağına düşer insanoğlu. Hakkikatmış gibi sarılıp kabul etmeye başlar o değerleri.
Eskiden Süryani değince saf ve halis şekliyle mahiyetindeki doğruluk, dürüstlük lekesiz bir fitri özeliği vardı. Şimdi o bitmiş yerine ahlaki değerlerle tanışmamış, yaşamanın kuralını öğrenmemiş ne emmeye ne gömmeye gelmeyen Ali’nin şapkasını Celil’e satan Süryanilerde oldu. Mabet yeri de olsa ego uğruna kullanan sözde lafta Süryani olarak geçinen, kilise mallarını bahçesi gibi kullanan, kilisenin ruhunu hapseden nefes almaz duruma getirenler hala vırr vırr ediyorlar.
ŞutlayIn.