Murat, Muradına erdimi ?

Murat, Muradına Erdi mi?

Murat Ay’ı, altı yıl önce, yerel seçimler arifesinde, milletvekilliği ile dönemin AK Parti ilçe başkanının il encümeni adayını belirleme sürecinde yaşanan kavganın sonucunda açık kalan siyaset kapısından içeri girerek, İdil AK Parti ilçe başkanı olarak siyasi hayata başlamasıyla tanımış olduk. Bu siyasi çatışmayı İdil toplumu benimsemezken, atanan il encümeni ile birlikte arz edilen siyasi prensipler halk tarafından kabul edilmek zorunda kalmıştı. Arz edilen prensiplerin, İdil’in siyaset tarihinde çeteleşmenin ilk adımı olduğunu o gün kimse fark etmemişti. Murat Ay, siyasette inişli çıkışlı yaşadığı birçok olaydan sonra, kendi davranışlarının kendisine zehir olarak dönmesiyle bazen mutlu, bazen üzüntülü altı yıl geçirdi ve sonra ilçe başkanlığından istifa ederek siyasete veda etti.

Murat Ay’ın Çalışmaları
Murat Ay, ilçe başkanı olduğu zamandan itibaren ekibi ile birlikte yürüttüğü siyasette, kendisinin ekibi tarafından ofsayta düşürülerek etkisiz hale getirilmesiyle dikkat çeken hareketler sergiledi. “İlçe kaymakamını biz gönderdik” havası kısa sürede İdil’de estirildi. Başkan Ay, anlamadan ‘he, he’ diyerek “Evet, biz gönderdik” demesi iki anlama geliyordu. Birincisi, başkanın dışında yapılmış bir hareket gibi hemen yayıldı, bu işin esasıydı. Başkan bu işin inceliğini fark edemedi, işi anlamadan üstlendi. İkincisi, başkan kendisine karşı yapıldığını görmeden “Evet, biz gönderdik” diyerek suçu üzerine aldı. İlçe halkı kaymakam için üzülürken, beşli çete halay çekerek tadını çıkarıyordu. Çetenin ikinci eylemi ifşa olmuştu. Başkan Ay sadece gülüyordu. Bu durumun siyasete izahı zordu. Halkın talebi kaymakamın gitmemesinden yanaydı, İdil’e hizmet etsin, ilçede bir sene daha kalsın isteği vardı. Atamayla gelen siyasetçilerin halka eyvallahı yoktu. Kimseden utanmıyorlardı. Acıma duyguları yoktu, siyaset yapma hisleri yoktu. “Susun” dediler. Sustuk. Çeteleşme eylemleri devam ederken, başkanın etrafı sarılıyordu. Çember daralıyordu…

Murat Ay, Muradına Erdi mi?
Murat Ay, ilçe başkanlığı sürecinde, etrafında bulunan siyasi arkadaşlarının kendisine karşı dürüst davranmaması ile sergilediği tavırların çok bariz bir şekilde fark edilmesi dikkat çekti. İçeriden aldığı darbeler sayesinde ilçe başkanlığını kaybetti. Başkan, bu duruma rağmen Ziraat Fakültesi’nin taşınma işinde istifasını ortaya koyarak bunu durdurdu ve bu dikkat çekti. İlçe halkıyla bütünleşti, yıldızı parladı. Halktan aldığı olumlu puanları siyasi arkadaşlarına yaranmak için harcaması ise eksi duruma düşmesine neden oldu. Kendisi, AK Parti ilçe başkanlığına nasıl, hangi sebepler yaratılarak getirilmişse, aynı senaryolar yaratılarak gönderilmesi ancak bu kadar tesadüfi olabilirdi. Cezasını çekerek siyasi hayattan tahliye oldu. Haktan gelmeyen hak, hak değildir. Murat Ay’ın arkadaşlarının sergilediği tavırlar ve yaratılan hikayeler sayesinde gönderilmesi, Murat Ay’ın kendilerine verdiği emeğe karşı etik olmadığı gibi, Ay’a yapılanlar için de “yazık oldu” denildi. Ama siyasette yaşananlar, İdil siyasetinin alacağı büyük bir dersin olduğunu unutmamak gerekir. Murat Ay, AK Parti ilçe başkanlığının kendisinden sonra istediği birine gitmesi ile muradına erdiği şeklinde kaydedildi. Çünkü şimdiki ilçe başkanı, kırsal kesimi kısık bakışlarla bakan biri olduğundan, Murat Ay eski başkan, yeni başkanla sevindiği ifade edildi.

İdil Murat Ay’ı Sevdi
İdilliler Murat Ay’ı sevdi, ilgiyle takip etti. Kırsal kesim ise Murat Ay’ı sevmedi, onunla oyun oynadı ve gönderdi. İlçe başkanlığını kaybetmesine neden oldu. Murat Ay’ın en çok kendisine köstek olan kesimde durması ve o kesimle birlikte hareket etmesi ise İdillileri şaşırttı. Ama Murat Ay İdil’i dinlemiyordu. İdil için çalışan Murat Ay’ın, iş yapmak için elinden geleni yaptığı kaydedildi. Kendinden sonra gelen ilçe başkanının gönlünden geçen biri olması ise kaybederken baharı yaşadığı şeklinde belirtildi. Sözün kısası, hepimize ders olacak bir siyasi süreci Murat Ay döneminde yaşadık. Birbirine ihanet edenler, birlikte siyaset yapanlar oldu. Aynı arabaya binenleri gördük. Birlikte yemeğe oturdular, çıkışta telefonla başkasını arayarak konuşanları sattılar. Bu yaşananlar “siyasettir” diye bize satıldı. Siyaset bir ilçeden çıktı, beş kişinin arasında dönerken izledik. Yaşadık, seyrettik. Eminim siz de gördünüz olanları, değil mi? Film devam ediyor. Bakalım nasıl bitecek? Seyredelim…

YORUM EKLE