Mazlum ile Allah arasında perde yoktur

MAZLUM İLE ALLAH ARASINDA PERDE YOKTUR.
İslâm dininin bütün insanlar için korunmasını emrettiği ve olmazsa olmazlardan kıldığı temel haklar vardır. Bunlar, 
1-can güvenliği ve yaşam hakkı; 2mal, akıl ve neslin korunması; 3-dinini ve inançlarını özgürce yaşabilme hakkı gibi temel haklardır.
Hz. Muhammed(s.a.s) Gerek risalet öncesi gerekse risalet sonrasında zulme karşı duruş ve mazluma yardım etme konusunda net bir şekilde durmuştur.
Durum sergilemiştir.  

“İraş bölgesinden bir adam Mekke’ye gelir. Satılık develeri vardır. Ebû Cehîl bu develeri satın alır, ancak parasını ileride vereceğim, diyerek adamı uzun süre oyalar. Çaresiz kalan adam Kâbe’nin etrafında bulunan Kureyş’in önde gelenlerinin yanına gelerek başından geçenleri anlatır ve Ebû Cehîl’den parasını almak için onlardan yardım talep eder. O sırada Rasûlullah (s.a.s) da Kâbe’nin bir yanında oturmaktadır. 

Ebû Cehîl’in Rasûlullah’a (s.a.s)  olan düşmanlığını bildiklerinden, alaycı bir şekilde adama, ‘Şu köşede oturanı görüyor musun? Git, o senin borcunu tahsil eder.’ derler. İraşi, Rasûlullah’a (s.a.s)   giderek durumunu anlatır ve yardım talep eder. Rasûlullah(s.a.s)  ayağa kalkarak adamla beraber Ebû Cehil’in evine gider. Ebû Cehîl’in kapısını çalar. ‘Kim o?’ deyince Efendimiz (s.a.s), çık dışarı, der. Ebû Cehîl, kapının önüne korkudan rengi uçmuş şekilde çıkar. Hz.Peygamber (s.a.s) ‘Şu adamın borcunu ver.’ diye emreder. Ebû Cehîl ise ‘Ayrılmayın hemen borcumu getiriyorum.” der ve parayı getirip adama öder. Adam, Kureyş’in önde gelenlerinin yanına gelerek, Allah sizden razı olsun, gerçekten de o adam borcumu tahsil etti, der.

Ebû Cehil daha sonra arkadaşlarının yanına  geldiğinde onlar ‘Ne oldu, senin neyin var, hiç böyle bir iş yapmamıştın.’ diyerek ona çıkışırlar. Ebû Cehîl ise,

“Yazıklar olsun size. Vallahi O, kapıyı vurduğunda ve O’nun sesini duyduğumda içim korkuyla doldu. Kapıyı açtığımda ise, şimdiye kadar görmediğim (vahşilikte) develeri, onun başının üstünde gördüm. Vallahi şayet vazgeçip dediklerini yapmasaydım beni yiyeceklerdi.’ diye cevap verir.”

İraşi’nin hikayesi Efendimizin (s.a.s) siretinden bize ışık saçan ve ders çıkarmamız gereken en önemli olaylardan biridir. Rasûlullah kendisinden yardım talep edenin kimliğini sormamış veya onun müslüman olup olmamasına bakmamıştır. Bu tavır İslam’ın insana ve mazluma bakışına örnek teşkil etmektedir. Kim olursa olsun, Müslüman adaletin ayakta tutulması için hakkın ve mazlumun yanında yer alır ve bu konuda hiç kimseden de korkmaz.
Selam ve Dua ile 
Abdulselam Güleç 
11.Kasım.2023

YORUM EKLE
YORUMLAR
Musa Ersoy
Musa Ersoy - 1 yıl Önce

Hepimizi ilgilendiren bir yazı. İnsan sosyal hayatta yorulunca bu tip yazılar insanı rahatlatıyor. Kalemine sağlık Abdulselam bey

Nuri Onür
Nuri Onür - 1 yıl Önce

Mazlumu Ebu Cehile karşı Peygamber efendimiz korudu. Hakını zalimden aldı. Filistinin hakını, terörün yarattığı zülmü, sistemlerin bireyler üzerine yaratığı zülmü, Ağanın köylüye yaptığı zülmün devam etmiyeceğine inanıyorum. Ama inan insanların dayanacak sabrı kalmadı... Ne zaman bitecek bu dünyadaki zülüm Abdulselam... Onun için zülümler çok acıdır
Midyat ta 92 yaşında bir süryani evinin önünde öldürüldü. Kimse ses çıkarmadı. Bu zülme sesiz kalınmaması lazım. İman kalmamış, para servet bizi bozmuş, din bırakmamış...

Abdurrahman Nas
Abdurrahman Nas - 1 yıl Önce

Yazı güncel.. Konu güncel.. Yani sabır etmek gerekiyor. Yazı bize bunu öğretiyor. Abduselam bey bize bunu hatırlatığınız için teşekürler..