Müslümanların ahlâkla imtihanı
Müslümanların ahlâkla imtihanı
Eskiden “dinci” ifadesi bana tabanı olmayan, Müslümanları karalamaya yönelik çok itici bir ifade olarak geliyordu. Ancak şimdi vardığım noktada, ne yazık ki, “dinci” olarak nitelenebilecek ciddi bir kitlenin varlığını esefle müşahade ediyorum. “Dindar” insan, kendi dini için gerekirse rahatlıkla dünyasını feda eder; “dinci” ise kendi dünyası için dinini feda etmekten çekinmez. Politikacı ise, İslamiyet’i siyasi propagandasının malzemesi yapar, tüccarsa dinini kazancının metaı haline getirir, bürokratsa dinini yükselmenin basamakları haline getirir. Bu gerçeğe rağmen, ülkemizdeki laikçi, Kemalist kesimin bütün inançlı kesimleri, hatta bütün mütedeyyin camiayı “dinci” olarak yaftalaması da ahlâksızlığın başka bir boyutudur. Müslümanlar olarak kaybettiğimiz güveni geri kazanabilir miyiz? Emin değilim. Bir Kızılderili atasözü der ki: “Güven, ruh gibidir; terk ettiği bedene kolay kolay geri dönmez”. Yine de Allah’tan ümit kesilmez. O isterse ölüleri bile diriltir.
Yer yüzünde toplamda 57 adet, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülke var. Tabir pek doğru olmasa da kısaca bunlara ‘İslam Devletleri’ deniyor.
Peki bu ülkelerde ahlaki durum nedir? Müslüman toplumlarda ahlâk denince ilk akla gelen şey cinsi ahlâktır. Hatta çoğunlukla bu toplumlarda ahlâk, cinsi ahlâka indirgenmiş durumda. Elbette cinsi ahlâk da genel ahlâkın ayrılmaz bir parçasıdır; ancak ahlâk kümesinin yüzlerce elemanından bir tanesidir.
Öncelikle ahlâk nedir, kısaca bakalım:
İslami literatürde ahlâk karşılığında, cinsi ahlâkı da içine alacak biçimde daha çok “edep” kelimesi kullanılmıştır. Ahlâk ise tutum ve davranışların kaynağı durumunda olan ruhî ve mânevî melekeleri, insanın ruhî açıdan yücelmesini sağlamaya yönelik bilgi ve düşünce alanını ifade etmiştir. İslâm’ın ahlâk öğretisi, Allah’ın bütün yaratıklarına karşı merhametli olmayı, insanî ilişkilerde dürüstlük ve güvenilirliği, karşılıksız sevgi ve fedakârlığı, samimiyet ve iyi niyeti, kötü eğilimlerin bastırılmasını ve daha birçok faziletleri kapsamaktadır.
Aslında İslam ahlâkı denen şey, Hz. Peygamber’in ahlâkıdır ki, o da Hz. Aişe’nın tanımlamasıyla Kur’an ahlâkıdır. Peki Kur’an ahlâkı neleri içeriyor? Kur’an-ı Kerim’de insanlar tarafından yapılması emredilenler “emirler”, yapılmaması gerekenler ise “nehiyler” olarak ifade edilmektedir. Kur’an’daki emirleri şöyle sıralamak mümkündür:
Doğruluk
İyiye özendirme
Kötülükten men etme
Sadaka
Helal rızıktan yeme
Bağışçı olma
Adil olma
Güvenilir olma
Fedakarlık
Çalışkanlık
Yalan söylememek
Hile yapmamak
Güzel söz söylemek
Güler yüzlü olmak
Selamlaşmak
Affedici Olmak
Sözünde durmak
Fakiri gözetmek
Malı hayra harcamak
Uyarıcı olmak
İstişare etmek
Emaneti ehline vermek
Ölçü ve tartıda hile yapmamak
Temiz ve güzel giyinmek
Güler yüzlü olmak
Zerafet
Yumuşaklık
Cana yakınlık
Geçimli olmak
İyi komşuluk
Halkın elindekilere göz dikmemek
Sıla-yı rahm
Kur’an’daki ‘nehiy’leri, yani insanların yapmaması gereken yasakları da şu başlıklar altında toplamak mümkün:
Cana kıymak
Zina etmek
Haram yemek
Gıybet etmek
Söz taşımak
Şahitlikten kaçınmak
Yalan şahitlik yapmak
Azgınlık yapmak
Gereksiz söz ve davranışlardan kaçınmamak
Yapılan iyiliği başa kakma
Öfkelenmek
Kibirlenmek
Yalan söylemek
Alay etme, lakap takma
Haksızken temize çıkma çabası
Hırsızlık
Emanete ihanet etme
İsraf etme
Gereksiz yemin etmek
Fesat çıkarma
Zalimlerden yana olmak
Dinde baskı ve zorlama
İhanet
Başkalarının malına göz dikme
Cahillerin yolunu izlemek
Yerine getirilemeyecek sözler vermek
Nankörlük etmek
İftira etmek
Ahde vefasızlık etmek
İnsanların işlerini kolaylaştırmak
Ukalaca konuşmak
Gösteriş yapmak
Bilgiçlik taslamak
Hayasızlık etmek,
Alıntı bir ✍️
Selam Ve Dua ile
Abdulselam Güleç
Çok güzel bir yazı elinize sağlık doğru ya doğru