Halepçe ile ilgili iki yeni belgesel hazırlandı

Halepçe ile ilgili iki yeni belgesel hazırlandı

Rûdaw yapım ve program ekibi, Halepçe Katliamını iki farklı açıdan anlatan iki yeni belgesel hazırladı. Belgesellerden biri, ailesinin tüm fertlerini kaybeden üç kişiyi, diğeri ise, Halepçe Katliamından kaybolan ve yıllar sonra ailesine dönen bir kızın hayat mücadelesini anlatıyor.

Rûdaw Medya Grubu, Halepçe'de kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliamın 34’üncü yıldönümü için birkaç dilde iki yeni belgesel film yayınlayacağını duyurdu. Her iki film de geçtiğimiz yıl Rûdaw yapım ekipleri tarafından çekildi ve Halepçe katliamının anısına bu hafta televizyonda ve dijital platformlarda gösterilecek.

Halepçe’de Yalnız Kurtulan Üç Çocuk

Rûdaw Medya Grubu Program bölümü tarafından hazırlanan bu belgeselde, Halepçe Katliamı’nda tüm aile bireylerini kaybeden, her biri başka aileden üç çocuğun hikayesi ele alınıyor. Her üçü de 16 Mart 1986 günü yaşananları hatırlıyor. O gün yaşananların ayrıntıları hayatlarını etkilemiş. Aras, Çiro, İdris, Halepçe kimyasal saldırısının canlı şahitleri ve belgeselde an be an o gün yaşananları anlatıyor.

Belgeseli hazırlayan yönetmen Haydar Omer, bu hikayeyi neden seçtiğini, şöyle özetliyor:

“Daha önce bu konuda yapılan tüm çalışmalarda 5 bin şehitten, kimyasal saldırının mağdurlarından bahsedildi. Katliamda tüm ailesini kaybeden ve yalnız kurtulanlardan, yaşadıkları acılardan çok az bahsedildi. Bu üç kişinin hikayesini seçerek katliamdan tek başına kurtulanların daha sonra günlük hayatlarında, özel günlerde, bayramlarda nasıl büyük bir boşluk yaşadıklarına dikkat çekmek istedik.” 

Kimlik Sorunu

1997 yılında Halepçeli kayıp bir çocuk, Rojhılat’tan (Doğu Kürdistan) memleketine geri döndü. O yaklaşık 10 yıl boyunca Sine kentinde Kürt bir aile tarafından sahiplenildi. Onu sahiplenen babanın İran tarafından idam edilmesinin ardından gerçek hayat hikayesini öğrenir ve Süleymaniye’ye gelir. İç çatışmalar nedeniyle 40 gün Süleymaniye’de bir ailenin yanında kalır, daha sonra Halepçe’ye döner ve bedenindeki bir işaret-nişan ile yakınları tarafından tanınır.

Halepçe’de kaybolan çocukların arasında Mardin Mahmud’un hikayesi diğer tüm çocuklarınkinden daha dikkat çekici. Çünkü O, Halepçe’de lise ve üniversiteyi okuduktan sonra kendisi gibi katliamda kaybolan çocukların bulunmasına katkı sağlamak için 2018 yılında “Halepçeli Kayıp Çocuklar” adıyla bir dernek kurar. 

Mardin Mahmud, 4 Ağustos 2021 günü kanser nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. Vefat edene kadar da geri döndüğü ailesinin kayıp çocuğu olduğuna dair mahkemeden resmi bir karar alamamış, dolayısıyla kimlik sorununu çözememişti.

“Kimlik Sorunu” filminin prodüser ve yapımcısı Nevzad Mahmud, Mardin Mahmud’un hikayesini neden seçtiklerini şöyle anlatıyor:

 Mardin'in hayat hikayesinin peşine düşmem konusunda bana ilham veren şey, onun asıl hayali ve hedefi oldu. Katlandığı tüm acılara, karşılaştığı tüm engellere rağmen o Halepçe’de kaybolan diğer çocukların bulunması ve gerçek ailelerine kavuşmaları için durmadan mücadele ediyordu. Bu amaçla bir dernek kurdu, derneğinin tüm üyeleri de onun gibi daha kaybolduktan sonra ailelerine dönen çocuklardan oluşuyordu.”

Yönetmen Nevzad Mahmud, Mardin’in hayatı hakkında ise şunları belirtiyor:

“Tüm bu yaşadıklarına rağmen Mardin bireysel hayatında bazı sorunlarla boğuşmak durumda kaldı. Yasal olarak hala kimliğine kavuşamamıştı. Bir yandan da kanser yakasına yapıştı. Ailesinin maddi durumu kötüydü ama o her zaman, ‘hayattaki en büyük kazanım kayıp çocukları annelerinin kucağı ile buluşturmaktır’ diyordu.”  

Rûdaw Medya Grubu, “Halepçe’de Yalnız Kurtulan Üç Çocuk” ve “Kimlik Sorunu” belgesel filmlerini Kürtçe, Türkçe, Arapça ve İngilizce yayınlayacak.

Halepçe Katliamı

Modern dünya tarihine Hiroşima ve Nagazaki’den sonra 20’inci yüzyılın en büyük kimyasal saldırısı olarak kaydedilen Halepçe Katliamı, 16 Mart 1988 tarihinde gerçekleştirildi.

Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan en az 5 bin kişi, Irak’ın devrik diktatörü Saddam Hüseyin'in emriyle Halepçe'ye savaş uçakları ile saldırı düzenlendi.

Bombardımanda kullanılan hardal, sarin ve VX gibi gazların kokusunu genizlerinde hisseden Halepçe’deki canlılar birer birer toprağa düştü.

Halepçe Katiliamında çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 5 bin kişi şehit düştü, 10 binden fazla kişi de yaralandı.

Tarihe “Halepçe Katliamı” olarak geçen bu insanlık dışı saldırı, Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejiminin Güney Kürdistan’da Kürt halkına karşı 1986-1989 yılları arasında sistematik olarak sürdürdüğü Enfal Soykırımı’nın en acı ve en son etabıydı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER