Büyük afetlerden ve depremlerden sonra hükümetlerin devrilme riski ne kadar var ona bakalım. Yaşanan felaketin içinde sergilediği müdahale davranışları ikinci büyük felaketti yaşattı. Alevi Kürt köylerine yardım yapılmaması, dağıtılan çadırların yağmura dayanıklı olmaması, Belediye ve STK’lerin yaptığı yardımlara el konulması ve yetkililerin yardımı dağıtacağını belirtilmesi, yüzlerce enkaza ulaşılmadığı ve enkazlarda hayatını kaybedenlerin olduğu dile getirilmesine rağmen ilgisiz davranılması, iki gün jandarmanın sahaya çıkmaması hükümetin deprem bölgesine geç müdahale ettiğinde, Süleyman Soylunun Kahramanmaraş’ta salgın hastalıklarının başladığını açıklamasından sonra sergilenen davranış bozukluklarından dolayı hükümet deprem enkazının altında kaldı.
Saray rejimi yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremi Türkiye büyük bir felaketle karşı karşıyadır diyerek açıklamada bulunması acizliğin açıklamasıydı. Bu büyük Felaketleri “ Allah’ın gazabı” yada “Takdiri İlahının kaderidir.” Açıklamaları depreme müdahale edilmediğinin ifadeleridir. Elbette Takdir Allah’ındır. Söylemine inanıyoruz, yalnız hükümetin açıklaması olarak ifade acizliğin açıklamasıdır.
Büyük feleketler olmadan önce Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, Felaketlerle mücadele edecek kurumlar mevcuttur. Bu kurumlar zor günlerde harekette geçerler… Hazinede deprem parası olması lazım…Kızılay…Polis, Jandarma, Asker, AFAD, Gönüller, Vatandaşlar….Bu kurumlar deneyimli ve hazır olmaları gerekir. Türkiye deprem bölgesi olmasına rağmen bu hazırlığı bir yapmadığı gibi deprem esnasında davranış bozukluğunu sergileyerek siyaset yapmaya çalışması tepkilere neden oldu. Diğer siyasi partilerin ve STK’lerin çalışmalarını engellemeyle meşgul olduğunda dolayı enkazlara müdahale edemedi.
Vatandaşlar yapılan müdahaleye rağmen tepki vererek kendi yaralarını sarmaya başladı. Hazinede bulunan deprem parası uçmuş olduğunda dolayı yardım beklerken, Kızılay’a insanlar güvenmediğinden dolayı hesaba bağış yapmadığı ortaya çıktı. Neden bağışlar yapılmıyor? Erdoğan gideceği endişesi ile yaşandığı için Kızılay parasını ve Deprem paralarını başka hesaba kaydırdığı için vatandaş güvensiz davranıyor…. Askerler, polisler, AFAD, Gönüler deprem bölgesine 4 gün sonra ulaştılar. Saray’dan emir gelmeden hareket etmediler. Tek adam dönemi deprem zamanında bu felaketler yaşatarak felaketi dahada büyüttüler.
Durum bu olunca can kaybı yüzbinlerde olduğu tahmin ediliyor. Deprem alanında olanları dile getiren basın mensupları ve siyasetçiler saray tarafından tehdit edilmeye başlayınca bir sosyal felaket yaşanıyor. RTÜK basın kuruluşlarına para cezası keserken, yüzlerce vatandaş sosyal medyada yaptığı paylaşımlardan tutuklandığı ifade ediliyor. Depremin yaratığı atmosferde hükümet bocalamaya başladı.
Depremin bu hükümeti göndereceği görüşler dinlendirilirken. Bir yıl seçimi erteleyelim diyerek demeçler verilmeye başlandı.. Bakalım erteleye bilecekler mi… Evet erteleyebilirler. Ama vatandaşlar sandıkta ertelemeyecek, değiştireceği kesin gözüküyor….