YAĞMALANAN BİR KÜTÜPHANE
Mardin ilinin Midyat ilçesine bağlı kadim adı Kartmin olan Yayvantepe köyünün kuzey doğusundadır. Manastır, 1620 yıllık tarihiyle dünyanın halen faal birkaç manastırından birisidir. Başka bir değişle manastır, sadece bölgenin ve Türkiye’nin değil dünyanın devam eden birkaç dini kurumlardan biridir. Aziz Gabriyel’in (644) İslam Halifesi Ömer b. Hattab’la görüştüğü rivayet edilir. Mabedin dünyanın zengin kütüphanelerinden birini bünyesinde oluşturduğundan ve tarihinden söz edeceğiz.
Turabidinin merkezi sayılabilen bir bölgede miladi 397 yılında görkemli; bir o kadar da heybetli bir mabed inşa edilir. Mimarisinin tüm güzelliğini inşaatında kullanılan mahir ustaların ellerinde şekil alan çevresindeki kireç taşından alır. Kuleleri, eyvanları, derslikleri ve odaları hepsi kireç taşlarına işlenmiş motiflerle süslüdür. Devasa mabedi gezerken kapı ve pencerelerin üst katları dahil tüm tavanlar abara mimarisi ile inşa edilmiş. Bozkırında gözlerin alabildiğince meşe ağacı ormanı ile kaplı. Mabedde kullanılan ahşabın tamamı meşe ağacının tahtasından mahir ustaların elinden çıkmış. Bozkırın ortasında inşa edilen mabedin bulunduğu bölgede dört mevsim zamanında yaşanan bir iklim zenginliğine sahiptir. Mevsimler birbirlerine bir gün bile ödünç vermez. İlkbahar üç ayını ihtişamlı yeşilliği, rengareng çiçek çeşitleri ve uzak diyarlardan göç eden çeşitli tür ve cinslerdeki kuşlarla geçirir. Sonbaharlarda Mor Gabriyel’in (Dér-Ömer) etrafındaki meşe ağaçlarına adeta palamut bereketi yağar. Palamutlara yağan kudret helvası yöre insanının geçim kaynaklarından biri olur. Diğer mevsimlerin kendilerine has güzelli aynı şekilde devam etmektedir.
Mardin ilinin Midyat ilçesine bağlı kadim adı Kartmin olan Yayvantepe köyünün kuzey doğusundadır. Manastır, 1627 yıllık tarihiyle dünyanın halen faal birkaç manastırdan birisidir. Başka bir değişle manastır, sadece bölgenin ve Türkiye’nin değil dünyanın devam eden birkaç dini kurumlardan biridir. Aziz Gabriyel’in (644) İslam halifesi Ömer b. Hattab’la görüştüğü revayet edilir. (k. g. g. b. i. Sempozyumu.s.182) Mabedin dünyanın zengin kütüphanelerinden birini bünyesinde oluşturduğundan ve tarihinden söz edeceğiz.
Mor Gabriyel manastırının önemli bir eğitim merkezi olması nedeniyle burada oluşturulan manastır kütüphanesi dönemin en zengin kütüphanelerinden biri oldu. Ancak tarihsel süreçlerde bölgede yaşanan ve manastırında etkilendiği saldırı ve yağmalar sonucunda manastır kütüphanesine ait el yazmaları kitapların hemen hepsi tahrip edildi veya kayboldu. Bu saldırı ve yağmaların manastır kütüphanesine ne kadar zarar verdiğini 1169 yılından kalma bir el yamasının kolofonuna ( not düşmek için el yazmalarının sonuna konulan birkaç sayfa) yazılan bir metinden anlaşılıyor. Bu tarihte bir saldırı ve yağmadan yeni kurtulan manastırda tahrip olan el yazmalarını onarıp ciltleyen Rahip Gabriyel’in bir el yazmasının kolofonuna yazdığı metinde manastırın bütün kıymetli kitaplarının kaybolduğu geriye kalan tahrip olmuş az sayıdaki kitapları onardıklarını ancak eski güzel motiflerine dönemedikleri için nasıl üzüldüğünü dile getirmektedir. Kartmin üçlüsü 819 vakayinamesi ile Mor Şemun d’Zeyte’nin biyografisi adlı eserler Mor Gabriyel manastır kütüphanesinin zenginliğine tanıklık eden en kadim yazılı kaynaklardır. Manastır kütüphanesinin büyüklüğüne diğer bir işaret de kütüphanenin bir müdür tarafından yönetmesiydi. Müdürün yanında yazıcı, hattat ve minyatür ustası rahiplerde görev alıyordu. Ayrıca el yazmalarını ciltlemekle görevli rahiplerde kütüphane elemanları arasında yer alıyorlardı.
Günümüze ulaşan birkaç el yazması kitabı dahi manastır kütüphanesinin ne tür şaheser el yazmalarına sahip olduğunu gösteriyor. Mor Gabriyel manastır kütüphanesinden günümüze ulaşan en eski el yazmalarından biri Estranelo yazı sitili ile bir el yazmasıdır.
Kaynak: Uluslar arası geçmişten günümüze İdil sempozyumu.
16.11.2024
Eğitimci Yazar Mehmet Emin Bozkuş
Yağmalanan bir kütüphane
M. Emin Bozkuş