18 Mart 1946 yılında Kahire'nin 120 km uzaklığında Tafahna Al Aşraf köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi Salah Mustafa Atiyye. Yokluğu had safhada yaşayan, yamalı ve hatta çoğu zaman ödünç elbiseler giyerek okuluna gidip gelen Atiyye en nihayetinde ziraat mühendisi olarak eğitimini tamamladı ve vatani görevini yerine getirmek için askere gitti. Dönüşte askerde tanıştığı 8 arkadaşı ile bir araya geldi Atiyye. Dokuz genç büyük şehirlere gidip kariyer yapmak, doğup büyüdükleri yeri terk etmek yerine, fakirliğin, işsizliğin ve cehaletin kol gezdiği köyleri ve beldelerinde kalıp orayı imar etme kararı aldı... Bu dokuz inanmış genç Mısır Dekahliye ilinin Meyyid Ramr Kasabası'na bağlı, Tafahna Al Ashraf Köyü'nden.
Sermaye 250 pound
Peki bu nasıl olacaktı? Bir yerlerden başlamak icap ediyordu, hem de hiç zaman kaybetmeden. Bulundukları noktadan kutlu yolculuğa 'Bismillah' denilecekti. İmanlı bu dokuz genç hikayeleriyle büyüdükleri tüccar sahabeler gibi büyük bir şevk ve azimle ticari hayata atılma kararına vardılar. Tafhana Al Ashraf'ın kuru topraklarında bir tavuk çiftliği kurmak için işe koyuldular. Fakirliğin ve yoksulluğun zirvesini yaşamış bu gençler, eşlerinin, annelerinin altınlarını, hayvanlarını, evlerini, ellerinde avuçlarında paraya çevirebilecekleri ne varsa tamamını ortaya koydular. Neticede her biri ancak 250 Pound denkleştireabildi…
Onuncu hisse Allah'ın
Bir araya getirilebilen sermaye küçük ama onlar için bir servet değerindeydi. Hedeflerini ve projelerini adım adım hayata geçirme sırasıydı artık. Lakin hedefledikleri rakama ulaşmak ve eşit miktarda ortaklık payı dağıtabilmek adına onuncu bir ortağa ihtiyaçları vardı. Bir türlü onuncu ortağı bulamadılar. Projelerini ertelemek ya da rafa kaldırmak üzereyken, projenin fikir babası Salah Mustafa Atiyye müjdeli bir haberle ortaklarının yanına vardı. “Buldum buldum" diyordu Atiyye, “Onuncu ortağı buldum!" Arkadaşları pür dikkat onuncu ortağın adını söylemesini beklerken Atiyye arkadaşlarına gülümseyerek: “Allah" dedi, “Allah bizim onuncu ortağımızdır." Hepsi istisnasız sorgusuz sualsiz sürurla, onuncu ortağı kabul edip yola revan oldular. Firma kuruldu. Allah(cc)'ın hissesi de resmi olarak kayıtlara alındı. Elde edecekleri kârın yüzde 10'u Allah(cc) adına vakfedilecekti. Sene 1974, ziraat mühendisi Salah Atiyye öncülüğünde projenin ilk ayağı olan tavuk çiftliği büyük bir heyecanla kurulup faaliyete açıldı.
35 yataklı hastane yaptırdılar
Tam bir yıl sonra, 1975'e gelindiğinde firmaları hayal bile edilemeyen yüksek oranlarda kâr etmeye başladı. Siparişlerin ardı arkası kesilmiyor ve her geçen gün sermayeleri katlanarak büyüyordu. “Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir zira' yaklaşırım, o bana bir zira' yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim." (Buhari) hadisine mazhar olan bu gençler ilk yılın yüzde 10'luk hissesinin kazancı ile yoksul köylerine 35 yataklı bir hastane İslami ve pozitif ilimlerin öğretildiği bir ilkokul yaptırdılar. Yoksul köyün çehresini değiştirmiş, burada yaşayanların hayatlarında olumlu gelişmeler ve yeni ivmeler kazandırmıştı bu teşebbüs…
Okullar camiler ardı ardına açıldı
Muazzam gelişme karşısında dokuz ortak da hayrete düşmüştü. Atiyye arkadaşlarını topladı ve genel durum değerlendirmesi yaptılar. “Projemiz Allah'ın izni ile bugünkü seviyesine vardı. Bu başarı şüphesiz onuncu ortağımız olan Allah'ü Teala'nındır" diye konuştular. Salah Mustafa Atiyye, “Şüphesiz bu başarı ve bereket onuncu ortağımız olan Allah(cc)'ın lütfu. Bu durumda bize onuncu ortağımızın hissesini yüzde 20'ye çıkarmak düşer" dedi ve tüm ortakların ortak kararı ile Allah'ın hissesi yüzde 20'ye çıkarıldı. Yardım ve vakıf giderlerinin her geçen gün artmasına rağmen teşebbüsleri hayal edilemeyecek düzeyde büyümeyle devam etti. Teşebbüsün mimarları olan ortakların sermayeleri arttıkça Allah(cc)'ın hissesi de arttırılıyordu. 1984'e gelindiğinde onuncu ortak olan Allah'ın (c.c) hisse oranı %50'yi buldu ve elde edilen kazançlar ile kendi köylerinin yanı sıra civar köylere ilkokullar, liseler, öğrenci yurtları, camiler, dini müesseseler, fabrikalar ardı ardına açıldı.
Vakıf kurdular
Salah Mustafa Atiyye yönetim kurulu üyelerini tekrar toplayıp tarihe not edilecek kararını açıkladı: “Hepimizin de şahit olduğu üzere Allah(cc)'ın hissesi arttıkça işletmemiz de büyüyor ve hiç beklenmedik olağanüstü siparişler alıyoruz. Başarının ve büyümenin bizden olmayıp bilakis onuncu ortağımız olan Allah'ın (c.c) lütfu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle şirketi beytülmal yapmayı teklif ediyorum." Allah rızasını gaye edinmiş olan gençler yaptıkları istişare sonucunda “beytülmal oluşturma" kararına vardı ve birçok farklı ihtiyacın giderilmesine yönelik vakfın temelleri atılmış oldu. İş kurmak isteyenlere sermaye, ekipman, evlenmek isteyenlere çeyiz, çalışmak isteyenlere iş imkanı oluşturup tüm ihtiyaç sahiplerine yardım ediliyordu.
Bütün şirket Allah'ın olsun
Kendi köylerine üniversite kazandırmak için de kollarını sıvayan ortaklar, projenin onayını almak için yetkili makamlara başvuruda bulundu. Köylerine yeterli ulaşım imkanı olmaması nedeniyle olumsuz cevap alınca oturup uzun istişareler yaptılar. En sonunda ulaşım sorununu devlete hiçbir yük getirmeyecek bir teklifle, demiryolu yapım maliyetini kendi müesseseleri tarafından karşılayarak halledebileceklerine karar verdiler. Proje revize edilerek tekrar başvuruda bulunuldu. Böylece üniversite ile birlikte demiryolu da köye kazandırılmış oldu. Hikayenin sonu bizim için oldukça şaşırtıcı şekilde bitiyor. Salah Atiyye bir kez daha topladı ortakları ve karar aldılar: “Bizzat şahitlik ettik, mülkün de, zaferin de sahibi Allah(cc). Bugünden itibaren tüm hisselerimizi O'na devrediyoruz… Biz O'nun şirketinde, O'nun işçisi oluyoruz. Ya Rabbi, bizleri senden başkasına muhtaç etme."
Bugün 4 üniversite var
Bugün köylerine kazandırmış oldukları birçok okul, hastane, cami, hayır kurumları ve fabrikaların haricinde şu an 4 üniversite, öğrenci yurtları ve uzaktan üniversiteye gelen bütün öğrencilere ücretsiz tren bileti hizmetleri bulunuyor. “30.000″ öğrenci başka illerden eğitim için bu köye geliyor…
Kapitalist düzene meydan okudular
Salah Mustafa Atiyye 11 Ocak 2016 tarihinde yalan dünyadan göç etti. Cenaze namazı bir buçuk milyon seveniyle kılındı. Arkasında gerçek değerler bırakarak irtihâl etti ahirete. Sermaye, prestij, makam, mevki eksenli kariyer anlayışının ve kapitalizmin hakim olduğu modern çağımızda, “Mesleğimiz ve imkanlarımızla Allah rızasına nasıl nail olabiliriz?" düşüncesinde olanlara ilham kaynağı olan Salah Mustafa Atiyye'yi rahmetle anıyoruz.8.eylul 2019
Selam ve Dua ile
Abdulselam Gulec
Twitter ; @Abdulselam1
Mehmet Akif Işık 5 Yıl Önce
Yüce Rabbim kaleminize kuvvet, yazdıklarınıza tesir versin.
Mustafa süsveren 5 Yıl Önce
Tekkelimeile Allahtan geldik ona gideceğiz Allah’a inanmanın mükafatını almışlar mekanı cennet olsuninşAllah
Mehmet hatay 5 Yıl Önce
Daha önce duymuştum bu rahmetlinin çaba ve ihlasını. Siz yazıya döküp paylaştığınız için Allah dizden razı olsun.
Mehmet Keskin 5 Yıl Önce
Gönlünde Allah olan kişinin her iki cihanda yardımcısıdır Allah. Gönlünde Allah'tan başkası olanın her iki cihanda hasmıdır Allah.
Abdulselam Gulec 5 Yıl Önce
Allah Razi Olsun Abi