Gurbette yaşayan İdillilerin, İdille olan özlemleri bitmiyor. Her fırsata idile olan özlemlerini idile getiren idililer işlerinden fırsat buldukça idili ziyaret etmeyi ihmal etmiyorlar. İstanbul'da yaşayan, bu sıralar idilde bulunan Abdulhalim Olgar, İdile olan özlemini dile getiren bir yazı kaleme alarak paylaştı.
Memleketi özledim, suyunu, baharını, taşını, kışını......
Memleket hasretinin ancak yaşanmış sevinçler, acılar, hayallerle olabileceğini düşünürdüm hep. Hiç yaşamadığın bir coğrafyaya özlem duyabilir mi insan? Sanırım bunun en güzel cevabı İdillin öyküsünde saklı. Göç yollarında Babamı ın tespih taneleri gibi dört bir tarafa saçılmış ve memleket özlemiyle yanıp tutuşan çok kişiyi tanıdım. Bu tespih tanelerinden birinin özlemine ve bu özlemin gerçek ile düş arasında gerçekleşmesine tanıklık ettim. Bu tanıklık hayatımda unutulmayacak anlardan biri oldu. Memleket sevdalısı olmak başka bir duygudur.
İnsanın doğup büyüdüğü, acısıyla, tatlısıyla, hüznüyle yaşadığı ana vatanıdır. İnsan nereye giderse gitsin, memleketinin havasını, suyunu, taşını, toprağını, baharını, yazını, kışını, çiçeğini her şeyini hasretle özler.
Gurbette olanlar daha çok anlar.
Memleketlisini görünce burnunun direği sızlar.
Herkesi, her bir yeri, tek, tek sormaya başlar.
Kim öldü, kim kaldı, kim büyüdü, kim evlendi, filankesin kaç çocuğu var, vay be odamı evlendi, daha küçücük bebekti yapma ya asker mi oldu. Valla duydum çok üzüldüm rahmetli olmuş.
Sorular bitmez, merak sordukça artar... Özlemin bir adı da öksüzlüktür memleketinden gitmek istemeyen bir çocuk için. Her şeyinle ait olduğun bu yerde bir bakmışsın sahip çıkmaz bağlandıkların sana. Sırtını döner rüzgar. Güneş ışınları seni yalamadan geçer. Her sohbetinde memleketinden aldığı haberi var olduğunu duyunca şaşkınlık içinde hayrete düşüyor olmam onun memleketten elini ayağını çekmediğinin ispatı oluyordu.
Hayretle dinliyor memleket özlemini yılların acımasız çarkında bile ne kadar haberdar olduğunu görünce
şaşkınlığım artıyordu.
Özlemi vardı anayı bacıları, eşi dostu, akrabayı, arkadaşı, çocukluk arkadaşı, aşağı mahallesi, Alanya Caddesi, Hükümet Caddesi, Atakent, Yeni mahalleyi , Yukarı mahalleyi , kısacası memleketi çok ama çok özlemişti.
Vedalaşmak için mi gelmişti?
Helalleşmek için mi gelmişti?
Yılların ayrılığını sadece Bir haftaya sığdırmak için mi gelmişti.
İçindeki özlemi ayrılık acısını yaşatmaya gelmişti.
Söz verdi yine geleceğim dedi ama sözünde duramadı gitti..