DAYAN DIYARBAKIR
Suya hasret bir yelken gibi
İçin içine sığmıyor
Güneşe uzanıyorsun sıcaklığını alasın diye
Bir kuyruklu yıldız gibi
Akıyorsun geceye derinliklerinden gökyüzünün
Ateşleniyorsun
Zincire vurulan Prometheus gibi
Çatallaşıyor yüreğin
Unutma
Sinsi ihanetlere karşı
Dayan Diyarbakır
Uykusuz kalıyorsun
Kanıyor yaraların
Kurtlar sarıyor her yanını Eyüp gibi
Ne kadar renkli
Ne kadar sıcakta olsa
Alışamıyorsun karanlıklara
Şafak sökecek
Tüm yorgunluğuyla dolu dizgin
Özlem bahçelerinde
Yaprak gibi nazik
Kılıç gibi keskin
Unutma
Sinsi ihanetlere karşı
Dayan Diyarbakır
Biliyorsun
Kaç ana oğulsuz
Kaç gelin dul
Kaç bebek yetim kaldı
Dostluğu ve kardeşliği
Korku ve kuşkunun zamansız saplanışını
Toprağa dökülen
O gül tohumlarını
Biliyorsun
Unutma
Sinsi ihanetlere karşı
Dayan Diyarbakır
Usul usul yaşadığımız eylülü
Pörsümeğe yüz tutmuş
Soluk bir sarıya dökülen yaşamı
Doğaya inen sessizliği
Gözlerindeki ışıltıları
Mardin ovasını,Hayri'yi
Umudu,alınterini
Kanın ve çığlıkların cehennemini
Hınçla gürleyen
Kapkara bulutlarla kaplı göğü
Yaralarımın dinmeyen acısını
Boğucu sıcakları dağıtan
Rüzgarın serinliğini
Yaşadığımız anın gerçeğini
Düşlediğimiz dünyayı
Türkülerimizin ölmeyen ezgisini
Unutma
Sinsi ihanetlere karşı
Dayan Diyrbakır
Med ve cezir gibi
Kabarıp çekildiğini suların
Sisli masal tadını
Toprağın
Ağaçların
Kuşların suskunluğunu
Yokluğumda yükselen
Ağıtların burukluğunu
Sevdamın delice duygularını
Unutma
Sinsi ihanetlere karşı
Dayaaaaaaaaan Diyarbakır....
mızgevtok 4 Yıl Önce
yürek mi yediniz hayırdır