Ekonomide gelinen noktanın “fragman” olduğunu belirten ekonomist Nesrin Nas, daha büyük vergiler görüleceğini söyledi. İzzettin Önder ise, savaşa dayalı bir ekonominin bozulmaya mahkum olduğunu vurguladı.
AKP’nin politikaları nedeniyle ekonomideki kötü gidişat, 14 Mayıs seçimleri sonrası derinleşiyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirdiği Mehmet Şimşek’in radikal politikaları, Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) arttırılması, akaryakıt başta olmak üzere birçok kalemde yüksek zamların yapılması oldu. Döviz kurunda artış ve enflasyonun yükselmesinin yanı sıra en temel ihtiyaçlar olan ekmek, su ve gıda ürünlerine her gün yeni zamlar yapılıyor. Ekonomideki kötü gidişatı durduramayan Erdoğan, bu kez para turuna çıktı.
İktidarın politikalarını ve ekonomide derinleşen krizi değerlendiren ekonomist Nesrin Nas, şimdiye kadar yapılan artış ve zamların fragman olduğunu belirterek, daha büyük vergi artışlarının yapılacağını söyledi. Ekonomist İzzettin Önder ise, savaş politikalarına dayalı ekonominin bozulmaya mahkum olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin korkunç bir bütçe açığının olduğunu belirten Nas, iktidarın bu açığı gidermek için ek vergiler çıkararak faturayı halka kestiğini ifade etti. Nas, “Bu ek vergileri ağırlıklı olarak KDV, ÖTV zamlarıyla yaptılar. KDV yoluyla gelen dolaylı vergiler, çok adaletsiz vergilerdir. Çünkü zengin biri kişi de yoksul bir kişi de aynı vergiyi ödüyor. Bu vergi gelir dağılımını bozan bir durum, enflasyonu arttıran bir vergi” dedi.
Vergileri ile oluşan kamu kuruluşlar hepsi şuan ipoteklidir. Araplar, 30 yıl sonra Türkiye’ye yerleşebilirler” dedi. Türkiye’nin cari açığının çok büyük olduğuna dikkat çeken Önder, “Bütçe açığı ve faizlerin artması ile birlikte orta sınıf eriyip işçi sınıfına katıldı. Yurttaşlar git gide fakirleşmeye başladı. Bu ekonomi artık kurtarılamaz hale geldi. Çünkü kaynaklar tükendi” şeklinde konuştu.
SAVAŞA DAYALI EKONOMİ
Türkiye’nin sürekli savaş halinde olduğuna değinen Önder, kaynakların çoğunun savaşa gittiğini belirtti. Kürt sorununda “güvenlikçi” politikaların ekonomiye etkileri üzerinde duran Önder, “İspanya ve İngiltere gibi ülkelerin böyle bir sorunu vardı. Oturup konuştular, bunu müzakere yolu ile çözdüler. Türkiye oturup müzakere yolu ile bu konuyu çözebilmeli. Savaşa dayalı bir ekonomi her zaman bozulmaya mahkumdur” tespitinde bulundu.
‘EKONOMİ FRENİ PATLADI’
Yerel seçimlere giderken ekonomideki kötü gidişatın derinleşeceğini vurgulayan Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomide fren patladı. Bu saatten sonra yapacak pek fazla bir şey yok. Faizler yükselmeye devam edecektir. Halkın yerel seçimlerde çok ciddi mesaj vermesi gerekir. AKP’nin şuan ekonomideki amacı ömrünü uzatmaktır. Bu durumda AKP ekonominin reel dokusuna el atmayacaktır. Sadece yapısal değişiklikler yapacaktır. Teknolojik ve üretime dayalı bir ekonomi modelini benimsemeyecektir. AKP, Türkiye’yi ABD güdümünde ikinci sınır bir ülke haline getirecektir. Bu durumda işçi sınıf ve emekçiler ezilecektir. Artık yurttaşların çok iyi düşünmesi gerekiyor.”