Ramazan Ayına girerken, etin zam alması hiç iyi olmadı. Vatandaşın sinirini bozduğunuzu size söyliyeyim. Ramazana ayına özel bir suikast olarak algılandı. Keşke Ramazan ayında zam yapmasaydınız.
Türkiye zor bir ekonomi sürecinden geçiyor. Olabilir. Bu durumu hepimiz biliyoruz. Ama zor günlerinde bir kültürü var. Bu kültür içinde firmaların, esnafın etik davranması lazım. Zaman ayarı diye bir kavram var. İhlal etmemek gerekir. İdil Belediye Başkanlığı, İdil Esnaf Sanatkar Odası Başkanlığı kurumları, denetimlerini artırmalı, zamanı ayarlamalı, gerekli ise zamın yapılmasına, izini vermeleri gerekir. Yada hesap işi yapılarak ne kadar zam yapılabilir hesabı çıkarıldıktan sonra, karar verilerek zam yapılır.Bu kural yerine getirilmedi.
Duruma bakılırsa, Belediyenin, Esnaf Sanatkar Odasının, zam dan hiç haberleri olmadığı görülüyor. Olsaydı, bu kadar acemice olmazdı. Çünkü, vatandaş hesap kitap işini yaptı, ne kadar yapabileceğinin hesabını çıkardı. Yapılan zamı çok yüksek gördü. Ramzanda yapıldığı için, ayrıca başka bir mevzuya dönüştü. sinir oklarını size yönlendirdi. Neden?
Ramazan ayına, ibadet ayına, giriyoruz. Aç olacağız, tok olacağız... Sinirli olacağız. Halimiz, durumumuz bu iken kasaba gidiyoruz. Et alıyoruz kilosu 180, kemiksiz 250 TL, şok oluyorsun. Cebindeki para, etin kilolarına yetmiyor. Sinirleniyorsun. Durumu kurtarmak için, "Ulen oğlum, siz bu zamı ne zaman yaptınız?" soruyorsun. "Ramazanın başında yaptık" diye cevap alınca, dahada sinirleniyorsun. Etrafıma bakıyorum, belediyeden birini yada Esnaf Sanatkar Odası başkanı görsem bu yaptığınız iş mi? İnsan bir hesap kitap yapar, zamı ilan eder, vatandaş duyar, olumlu, olumsuz bir tepki verir. Gelen tepkilerden sonra, zam günü başlar. Hiç çekinmeden,ramazan ayının başında ete zam veriyorsunuz, hiç hoş olmadı. Ben başıma geleni sizinle samimi paylaştım. Sizinle, sinirlerini paylaşmayan yüzlerce vatandaş var. Onun için yanlışınızı bir an evel düzeltin. Hepimiz rahat edelim. Bayramda helalleşelim. Olmaz mı?
Fikret Saka