Kategoriler

14 Mayıs'a 10 gün kala

Bir gün İstanbul – Bakırköy’de bir adam hanımıyla kahvaltı ederken bir konu yüzünden tartıştılar ve hanımı onu evden kovdu tabi haklı yere.. Adam da dışarıya çıktı dedi ki ‘’ Ya bu kadın benim moralimi bozdu ne yapayım ne edeyim de ben şu moralimi düzelteyim? ’’  Ne yapabilirim? Ne edebilirim? Diye düşünürken, en iyisi ben bir Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gideyim dedi. Hem orada bir tane deli bulurum, biraz sohbet ederiz moralim de yerine gelir. Sonra kalktı ve dediği gibi hastaneye vardı. Baktı ki tellerin öbür tarafında bir tane deli, hemen selam verdi.
‘’ Oo, Selamün aleyküm. Aleyküm selam. Nasılsın iyi misin? İyiyim sen nasılsın? Bende iyiyim hoş beş.
Nerelisin? Ben Bursalıyım sen? Ben Eskişehirliyim. Oo dedi çok da iyi. Ne kadar zamandır buradasın?’’ Derken deliye bir sigara ikram etti, sigaralarını yaktılar ve sohbet koyulaştı.
Adam deliyle dalga geçecek ya, hemen abi dedi ben seni çok sevdim sen bana bir tavsiyede bulunsana.
Deli de düşündü abi dedi sana verip bulunacağım en büyük, en iyi tavsiye tamahtan, tamahkârlıktan uzak dur. Tamam dedi adam. Ve sonrasında bir sigara ardından bir sigara daha ..
Deli kendisinden istenen tavsiyeyi verdi ama adamın anlayıp anlamadığını öğrenmek için ona bir oyun oynamak istedi. Abi dedi deli, ‘’ben bu hastaneye düşünce anam benim ceketimin şu tarafına yirmi tane altın dikmiş. Ben zaten burada hastanedeyim. E sende Bakırköy’de oturuyorsun ne güzel. Hem bir gün ihtiyacım olursa gelirim Bakırköy’de seni bulurum. Bulamazsam Bursa adresini verirsin orada bulurum yirmi altınımı alırım. Ama eğer ki olur da buradan çıkamazsam da yirmi altın sana helali hoş olsun.’’
Bunu duyan adamın gözleri fal taşı gibi açıldı. Oh dedi. Hem moralimi düzelttim hem de yirmi altını alacağım. Ama dedi ‘’Sen telin öbür tarafındasın ben bu tarafta onu nasıl yapacağız? Bu altını nasıl alacağız?’’ Çok kolay dedi deli ben teli bu taraftan tutacağım sen de diğer taraftan tut teli genişletiriz ellerini ve başını sokar geçersin bu tarafa, yakınlaşınca da ipi açar yirmi altını çıkarıp alırsın. Tamam dedi adam yapalım..
Teli biraz açtılar. Adam tam ellerini ve başını telin arasına koydu ki deli hemen onun başını kollarının arasına aldı ve boğmaya çalıştı. Adam hemen başladı, ‘’İmdat! İmdat!’’ demeye. Feryat figan ederken hastanenin güvenlik görevlileri zor yetiştiler. Adamın başını kurtardılar ama adam hala yirmi altının umuduyla doluyken görevlilere ‘’Tamam tamam bir şey yok bir yanlışlık oldu, biz sohbet ediyorduk.’’ deyip uzaklaştırdı. Görevliler haliyle deliyi bıraktı. Adam başladı deliyle konuşmaya. Abi dedi, ‘’Ne güzel konuşuyorduk sana da sigara vermiştim hoş sohbet ediyorduk. Sen Eskişehirliydin ben de Bursalı birbirimize de yakındık. Ben Bakırköy de oturuyordum hani yakın yerde. Hani bana yirmi altın verecektin?’’ Abi dedi deli, sen bana yarım saat önce bir tavsiyede bulun demedin mi? Ben de sana tamahkârlıktan uzak dur dedim. ‘’Tamahkâr olmayan insan her şeyi görür, tahlil eder. Tamahkâr olan insanın alnının üzerinde bir kapak vardır. O kapak orayı kapattı mı insanı robot haline getirir. Gel ben sana bir tavsiyede daha bulunayım. Sen güzel bir adama benziyorsun. Hayatta tamahkârlıktan, ihtirastan ve aşktan uzak dur! Bu üçü insanı robot hale getirir, hayatını felç eder.’’
Şimdi, 10 gün sonra yapılacak seçimlerde bakalım; Kim güzel tahlil eder? Kim ihtiras eder ve kaybeder?
Göreceğiz.
Abdulselam Güleç
Selam ve Dua ile .

Yorumlar

Bursa Eskişehir 2 Yıl Önce

Bravo çok güzel bir hikaye

Abdurrahman Nas 2 Yıl Önce

Biri 300 milyar dolar getireceğim, siyasileri afla serbest bırakacağım deyince tele yaklaşıyor insan. Vaatleri hatırlayınca insan elini uzatıyor cekete...Birde bu yöne istekliseniz daha da cazip hale geliyor.. Ama dönem icraat dönemidir. Mantıklı hareket edeceksiniz. Mantık yapılması gerekeni görüyor.. Yapılacak.. Ama gereği yapılınca, yapılması gerekende yapılması gerek. Af, ekonomik kriz toplumu bayağı gerdi. Telli açalım millet rahatlasın... Anlatım güzel.. Güncel bir konu elinize sağlık...

Şükrü yağan 2 Yıl Önce

Bir kaç ay önce ben bu hikayeyi değerli bir dostum dan dinlemiştim gerçekten çok düşündürücü insanoğlu para altın topak gibi menfaatlı çıakarına iyi gelebilecek meta nın ismini duyunca herşey i unutuyor on dakika önce kendisine yapılan nesihatları da hemen unutuyor evet tamahkarlık çok kötü bir şey fake tayran ve Tüma nın hikayesi ni okuyan bilir insanoğlu nun gözünü ancak toprak doldurur velhasıl ı kelam seçim olacak kazanan Çankaya ya kaybeden de evine gidecek kimse kimsenin makamı için kendini sokağa atmasın tamahkar lık yapmasın

Tüm Yorumlar